44 kişinin öldüğü sitenin müteahhidi: Suçum varsa en ağır şekilde cezalandırın
Kentte, 2 bloklu sitenin 6 Şubat 2023’te meydana gelen birinci sarsıntıda yıkılması sonucu 44 kişinin vefatıyla ilgili 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde 1’i tutuklu 6 sanığın “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin vefatına ve yaralanmasına neden olma” kabahatinden 22’şer yıl 6’şar aya kadar mahpus istemiyle yargılandığı davanın 6’ncı duruşması görüldü. Duruşmaya; tutuksuz sanıklar şantiye şefleri Murat Kaş (40), Halil İbrahim Us (35), yapı kontrol şirketi sahibi Halil Yıldız (56), taraf avukatları ile ölenlerin yakınları katıldı. Hasan Çam duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden, tutuksuz yapı kontrol şirketi denetim elemanı Melike Yiğit (34) ile statik proje ve uygulama kontrol vazifelisi Yavuz Dertsiz (56) ise yaşadığı kentlerdeki adliyelerden SEGBİS ile mahkeme salonuna bağlandı.
Tanık dinlenmesiyle başlayan duruşmada ölenlerin yakınları sanıkların en ağır formda cezalandırılmasını talep etti. Ölenlerin yakınlarından Ökkeş Çayırcı, müteahhidin binanın yıkılmasında yeri mazeret ettiğini 3 metre yakınındaki binanın yıkılmadığını ayrıca Said Bey Sitesi’nin yer katındaki otoparkındaki araçların dahi ziyan görmediğini söyledi.
Sanıklar ise savunmalarında suçlamaları kabul etmedi. Hasan Çam, Said Bey Sitesi’nde hem malını hem de dünürlerini kaybettiğini söyledi. Alt katını market yapmak için siteyi inşa ettiğini, bir kişinin kullanmak için yaptığı binayı makus yapmasının imkansız olduğunu tabir ederken, sarsıntının öğlen saatlerinde olması halinde çalışanlar ile kendisinin de enkaz altında kalabileceğini söyledi.
‘ZEMİNDE SIVILAŞMA VARMIŞ’
2015 ile 2018 ortasında 3 bina yaptırdığını ve sadece Said Bey Sitesi’nin yıkıldığını, başka binalarda çatlak dahi olmadığını tabir eden Çam, yıkılma sebebinin ise yer kaynaklı olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Çok canım yanıyor, sizlere de çok üzülüyorum. Son gelen uzman raporunda binamızın nasıl sağlam yani, birinci alınan yer etüdüne nazaran binanın nasıl sağlam yapıldığını görüyoruz. Bana yazık değil mi? Ölen canları geri getiremeyiz. Ben ilkokul mezunuyum, projeyi mimara verdim, mimar da mühendislerle birlikte bu binaları yaptı. Ben bu projenin neresinde olabilirim? Yer etüdü alınmasını talep ediyorum. Doğruyu aramıyor musunuz, o yatan insanların hakkını aramıyor musunuz? Arıyorsanız doğruyu bulmanız için bir yol haritası olması gerekiyor. Bu binayı çürük yapmam mümkün değil. Sarsıntıdan sonra 2020 AFAD Raporu’na bir baktık ki tabanda sıvılaşma varmış. Belediye sarsıntıdan sonra çalışma yaptırdı bir firmaya ve sıvılaşma olduğunu, 5 metreden sonra su olduğunu söylüyor. Ben söylemiyorum, devlet söylüyor. Ben hak, hukuk, adalet istiyorum.”
Yaklaşık 24 aydır tutuklu olduğunu belirtip cezaevi kaidelerinden yakınan Hasan Çam, tahliyesini talep ederek, “Tüm mal varlıklarıma haciz konuldu. Bunları kim koruyacak? Cürmüm var ise en ağır bir biçimde beni cezalandırın. Benim ailem var, 1100 kilometre uzakta kalıyorum. Koğuşta 26 kişi kalıyoruz. Yazık değil mi bana?” dedi.
Bunun üzerine mahkeme başkanı, “Şikayetin varsa Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne yazarsın, biz bunlara bakamayız” dedi.
Diğer sanıklar da evvelki savunmalarını tekrar edip suçlamaları kabul etmedi. Duruşma sonunda mahkeme heyeti, Hasan Çam’ın tutukluluk halinin devamına, taban etüdü yapılması talebinin de reddine karar verip davayı 2 Mayıs’a erteledi.
