50 yaş üstü erkeklerde daha sık görülüyor!
Sincan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavisini sürdüren Erdal Karaca, 15 yıldır teneffüs aygıtıyla uyuyor. Eşinin kendisine çok fazla horladığını ve hastaneye gitmesi gerektiğini söyledikten sonra hastalığını öğrenen Erdal Karaca, “Hastanede bir gün kaldım, sessiz bir ortamda. Her tarafıma bir şeyler bağladılar. Onunla yattım. Hekimim bende uyku apnesi olduğunu söyledi. Bana aygıt yazdılar. O aygıtla rahatladım. O aygıtı kullanmadan evvel uyuduğum vakit kendimi boğulurmuş üzere hissediyordum. Sonra bu makineyi aldıktan ve kullandıktan sonra hiç bu türlü bir şikayetim kalmadı. Çok rahat uyuyorum” diye konuştu.
“EŞİM BAŞIMDA BEKLİYORDU BİR ŞEY OLACAK DİYE”
Hastalığını 17 sene evvel öğrendiğini aktaran Karaca, aygıt kullanmadan evvel her gece eşinin kendisini denetim ettiğini ve nefesini saydığını belirtti. Karaca, aygıttan sonra rahatladıklarını lisana getirerek, “Ben aygıtı kullanana kadar eşim başımda bekliyordu bir şey olacak diye. Ben aygıtı kullandıktan sonra eşim de rahat etti. Ben de rahat ettim. Bir kahrımız yok çok şükür” tabirlerini kullandı.
Uzm. Dr. Asaf Baygül ise, hastanın öteki yerde uyku apnesi tanısı aldığını ve yıllık denetimlerine geldiğini anlatarak, “Hastamız aygıtını günlük nizamlı kullanmakta ve şikayetlerinin bariz olarak azalmış olarak görüyoruz” diye konuştu.
“EN DEĞERLİ 3 BELİRTİSİ VAR”
Uyku apnesinin belirtilerinden bahseden Baygül, “En kıymetli üç belirtisi var. Bunlar ortasında en kıymetlisi horlama. Bu kolay bir horlama üzere değil. Yan odadan bile duyulabilecek seviyede bir horlama. İkinci olarak en kıymetli belirtisi apne dediğimiz uykuda teneffüsün belirli bir müddet durması ve tekrardan nefes alma. Gece boyunca bu aşikâr alırlıklarla devam edebilir ve bunu daha çok hastanın yanında yatan kişi fark ediyor ve hastaya söylüyor. Üçüncü olarak en kıymetli belirtisi ise gündüz uyuklamalar. Bu uyuklamalar televizyon seyrederken olabilir, kitap okurken, toplantıda olabilir. En kıymetlisi de araç başında, trafikte araç kullanırken olabilir” biçiminde konuştu.
UYKU APNESİ 50 YAŞ ÜSTÜ ERKEK HASTALARDA DAHA SIK GÖRÜLÜYOR
Uyku apnesinin ekseriyetle 50 yaşından sonra erkek hastalarda daha sık görüldüğünü anlatan Baygül, “Boyun kalınlığı fazla olan, kilolu hastalarımızda, sigara, alkol üzere ziyanlı unsurları kullananlarda daha fazla görmekteyiz” dedi.
Hastalara teşhis koymadan evvel uyku ünitesinde bir gece kaldıklarını belirten Baygül, “Burada hastalığımızın yükü var. Kimisinde bu hafif olabiliyor, kimisinde orta seviye, kimisinde ağır seviye olabiliyor. Hafif olanları biz çoklukla takip ediyoruz. Ağız içi aparatlar var, lisanı önde tutan araçlar var. Bunları veriyoruz daha çok. Lakin orta ve ağır seviyede uyku apnesi olan hastalardan kesinlikle CBAP dediğimiz teneffüs aygıtını vererek hastalarımızın gece bu formda daha rahat, daha konforlu bir formda uyumalarını öneriyoruz” açıklamasında bulundu.
“UYKU APNESİ TEDAVİ EDİLMEZSE MEVTE YOL AÇABİLİR”
Baygül, uyku apnesinin tedavi edilmediği durumlarda birçok olumsuzluk yaşanabileceğini aktararak şunları kaydetti:
“Uyku apnesi tedavi edilmezse tansiyon ilaçlarına karşılık vermeyen dirençli hipertansiyonlarına, kalp hastalıklarına, diyabet, inme ve ani ölümlere sebep olabilir. Bazen hasta, yatağında ani olarak bulunabiliyor ölmüş bir formda. Bunların birçoklarının altında bu uyku apne hastalığı yatıyor ve en kıymetlisi, en korktuğumuz trafikte bilhassa uzun yol sürücülerinde uykuya kolunca trafik kazalarına sebep olup büyük bir yıkıma sebep olabilmekte.”
