İnsülin direnci ve bağırsak sağlığı için bir numara! Doğanın şeker silahı

Kahvaltı sofralarının sade ancak güçlü yıldızı yulaf, bilim dünyasının radarında! Son yıllarda yapılan araştırmalar, yulafın insülin direncini azaltmada ve bağırsak sıhhatini desteklemede adeta bir doğal ilaç üzere çalıştığını ortaya koydu.

Harvard Üniversitesi’nden endokrinolog Dr. Ronald Kahn, “Yulaf, içerdiği beta-glukan lifiyle kan şekerini dengelemede inanılmaz bir tesire sahip. İnsülin direncini kırmak için doğal bir müttefik” dedi.

Peki, bu mütevazı tahıl nasıl oluyor da hem diyabet riskini azaltıyor hem de bağırsakları motora çeviriyor? İşte bilimsel gerçekler ve uzman görüşleriyle yulafın sıhhat ihtilali…

İNSÜLİN DİRENCİNE KARŞI DOĞAL KALKAN: YULAF

İnsülin direnci, bedenin insülin hormonuna karşılık verememesiyle kan şekerinin yükselmesi durumudur ve tip 2 diyabetin öncüsü olarak bilinir.

Dikkat çeken rapora nazaran; Türkiye’de metabolik sendromun %30’u insülin direnciyle ilişkilendirildi. Lakin yulaf, bu sorunu bilakis çevirebiliyor. İçeriğindeki çözünür lif beta-glukan, bağırsaklarda jel gibisi bir yapı oluşturarak glikoz emilimini yavaşlatıyor ve kan şekeri düzeylerini dengeledi.

Avrupa Diyabet Araştırmaları Derneği’nden (EASD) Dr. Anna Nordström, “Yulaf, insülin hassaslığını artırarak metabolik sendrom riskini azaltmada kritik bir rol oynuyor. Haftada birkaç porsiyon yulaf tüketimi bile fark oluşturabilir” dedi.

BİLİMSEL İSPATLAR NE DİYOR?

British Journal of Nutrition’da yayımlanan bir çalışma, sistemli yulaf tüketiminin insülin direnci parametrelerini %20 oranında güzelleştirdiğini gösterdi.

Tansiyonu zıplatan besinler! Kan basıncını altüst eden saklı tehlikeler

Araştırmada, yulafın beta-glukan içeriğinin, insülin reseptörlerinin hassaslığını artırdığı ve pankreasın çok insülin salgılama yükünü azalttığı belirtildi. Ayrıyeten, American Journal of Clinical Nutrition’ı bir makalesi, yulafın glisemik indeksi düşük bir besin olduğunu ve kan şekeri dalgalanmalarını önlemede tesirli olduğunu vurguladı. Bu, bilhassa obezite ve diyabet riski taşıyan bireyler için yulafı vazgeçilmez kıldı.

BAĞIRSAK SIHHATİNDE BİR DEVRİM!

Yulafın yararları yalnızca kan şekeriyle hudutlu değil. İçerdiği lifler, bağırsak mikrobiyotasını besleyerek sindirim sistemini güçlendirdi.

Yulafın prebiyotik tesiriyle bağırsak florasını desteklediğini ve kabızlık üzere meseleleri azalttığını doğruladı.

Londra Üniversitesi’nden mikrobiyolog Dr. Jane Foster, “Yulaf, bağırsaklardaki yararlı bakterilerin çoğalmasını teşvik ediyor. Bu, yalnızca sindirimi değil, bağışıklık sistemini de güçlendiriyor” diyerek yulafın bağırsak-akciğer ekseni üzerindeki olumlu tesirlerine dikkat çekti.

UZMANLARDAN PRATİK ÖNERİLER

Uzman diyetisyenler, insülin direnci olan bireylere yulafı düşük glisemik indeksli besinlerle birlikte tüketmelerini önerdi:

“Yulafı yoğurt, taze meyveler yahut ceviz üzere sağlıklı yağlarla birleştirin. Günde 3-4 yemek kaşığı yulaf, hem tok meblağ hem de kan şekerini istikrarlar.”

Uzman diyetisyenler, yulafın yemeklerden bir saat sonra yapılacak 30 dakikalık yürüyüşle birleştirildiğinde tesirinin katlandığını belirtti.

YULAF TÜKETMENİN PÜF NOKTALARI

Yulafı haşlayarak yahut sütle pişirerek tüketebilirsiniz, fakat işlenmiş yulaf gevreklerinden uzak durmakta yarar var.

Dr. Nordström, “Şekerle tatlandırılmış yulaf eserleri, yarardan çok ziyan verebilir. Doğal, tam yulaf taneleri yahut yulaf ezmesi tercih edin” ikazında bulundu. Ayrıyeten, yulafın cilt sıhhatine da katkıda bulunduğu biliniyor.

Journal of Drugs in Dermatology’de yayımlanan bir çalışma, yulaf bazlı eserlerin egzama semptomlarını hafiflettiğini gösterdi.

Bağırsakları anında açıyor, sıhhati dönüştürüyor! Uzmanlar mucize besini anlattı

YULAF SOFRANIZIN YILDIZI OLSUN

Yulaf, hem bilimsel araştırmalar hem de uzman görüşleriyle sıhhat dünyasının muhteşem besini olarak öne çıktı.

İnsülin direncini kırması, kan şekerini dengelemesi ve bağırsak sıhhatini güçlendirmesiyle, her yaştan birey için ülkü bir seçenek.

Dr. Kahn, “Yulaf, tabiatın bize sunduğu en pratik ve tesirli sıhhat araçlarından biri. Herkesin mutfağında yer almalı” dedi.