Erdoğan’dan erken seçim yatırımı! 150 bin lira faizsiz kredi, doğum ve çocuk yardımı…

Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamasında; “Yeni evlenecek gençlerimize Aile ve Gençlik Fonu dâhilinde verdiğimiz faizsiz kredi takviyesini 81 vilayetimizin tamamında uygulamaya alıyoruz. Yeni doğacak birinci çocuk için verdiğimiz tek seferlik doğum yardımını 5 bin liraya yükseltiyoruz. İkinci çocuk için her ay bin 500 lira, üçüncü ve sonraki çocuklar için de her ay 5 bin lira olacak halde çocuk yardımlarını devreye alıyoruz.” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Külliye’mize bu gazi yere hepiniz beğenilen geldiniz. Buradan sizlerle birlikte 85 milyon vatandaşımızın tamamına selamlarımı, sevgilerimi iletiyor, bizler izleyen, takip eden tüm kardeşlerime muhabbetlerimi gönderiyorum. Aile Yılı Tanıtım Programı’mızın ailelerimiz için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.

Son Kabine toplantımızda 2025 yılını Aile Yılı olarak ilan etmiş bu değerli haberi de milletimizle paylaşmıştık. Aile Yılı kapsamında ilgili bakanlığımızın uyumunda aile kurumunun korunması, güçlendirilmesi ve kıymetlerimizin gelecek jenerasyonlara aktarılması emeliyle yıl boyunca çok kıymetli çalışmalar yapacağımızı söz etmiştik.

Aile Yılı çerçevesinde icra edeceğimiz çalışmaları faal ve verimli nüfus siyasetleri ile destekleyip uzun vadede güçlü ve sürdürülebilir bir tabana taşımak en büyük önceliklerimizden biridir. 25 Aralık’ta Aile Bakanlığımız bünyesinde faaliyet gösterecek iki değerli kurum. Aile Enstütüsü ve Nüfus Siyasetleri Kurulu’nu ihtisas ettik. Birinci toplantısın 9 Ocak perşembe günü Külliyemizde gerçekleştirdi.

“BİZLER İÇİN VAZGEÇİLMEZ BİR EHEMMİYETE SAHİPTİR”

Anayasamızın 41’inci unsurunda açıkça zikredildiği üzere aile toplumun temelidir. Bir diğer tabir ile aile küçük bir toplumdur, toplum da büyük bir ailedir. Toplumsal, kültürel dokumuzun örülmesinde aile sürekli hayati rol oynamıştır. Toplumun özünü, çekirdeğini teşkil eden aile kurumu ulusal, manevi kıymetlerimizin korumasında bizler için vazgeçilmez bir kıymete sahiptir.

Aile kurum etrafında şekillenen toplumsal şuurun yüksek olduğu periyotlarda devletin de milletin de güçlü bir pozisyona sahip olduğunu görürüz. Aile yapımızı korumak, tahkim etmek, bizden sonraki jenerasyonlara miras bırakmak hepimizin misyonudur. Şayet aileyi güçlü kılmak istiyorsak işe aile fertlerinden başlamamız gerektiği açıktır. Temel ne kadar sağlam atılırsa bina da o kadar kuvvetli olur. Birebir vakitte sağlam olur. Çocuklarımızın gerek aile içinde gerekse eğitim kurumları bünyesinde bilgi ile, görgü ile hoş ahlakla yetişmeleri son derece mühimdir.

Eğitim, ahlak, terbiye ve şahsiyet inşası evvel ailede başlar. Şuurlu bir anne babanın konutunda huzurlu yuvanın çatısı altında büyüyen çocuklar evvela ailelerine daha sonra milletlerine ve insanlığa yararlı örnek bireyler haline gelir.

Tarihini, köklerini, kim olduğunu bilen, vizyonu ile çağı güzel okuyabilen bir gençlik hepimizin dileğidir. Çocuklarımızı ve gençlerimiz ziyanlı akımlardan, zehirli niyetlerden, sapkın ideolojilerden korumak hepimizin ortak sorumluluğudur.

Tuhaf vakitlerde yaşıyoruz. Neoliberal kültür akımları sonları aşarak dünyanın dört bir yanına nüfuz ediyor. Dijital platformlarda yer bulan diziler, sinemalar, yayınlar ve daha pek çok içerik birden fazla vakit kültür erozyonu ve kimlik aşınması üzere telafisi güç süreçlere sebep oluyor.

“GERİ ADIM ASLA KELAM KONUSU OLMAYACAKTIR”

LGBT’nin koç başı olarak kullanıldığı cinsiyetsizleştirme siyasetlerinin öncelikli maksadı ailedir ve aile kurumunun kutsiyetidir. Daha evvel de tekraren vurguladım. Birinci etapta ferdî tercih denilerek legalleştirmek isteyen bu anomali günümüzde faşizan bir dayatmaya dönüşmüştür.

Cinsiyetsizleştirme siyasetlerine reaksiyon göstermeye devam edeceğiz. Kim ne derse desin bu bahiste Türkiye’nin hali muhakkaktır bundan geri adım asla kelam konusu olmayacaktır.

BM bünyesinde verdiğimiz gayret aslında malumdur. Bu çabalarımızı İslam İŞ Birliği Teşkilatı ve Türk Devletleri Teşkilatı başta olmak üzere öbür memleketler arası kuruluşlara teşmil ediyoruz.

Yerel idarelerin, ulusal varlığımızın taşıyıcı kolonlarına atak yapan bu akımlara prim vermemesi gerektiğini hatırlatmak istiyorum. Bir öteki kıymetli konu genç ve nitelikli nüfusumuzun devamıdır. Her şeyden evvel bu demografik bir sınamadan evvel var oluşsal bir tehdit niteliğindedir. Bin yıldır bu topraklara mührünü vurmuş medeniyet coğrafyasını yeşertmiş güçlü jenerasyonların devamını hayat memat sorununa dönüşmüştür. Büyük ve güçlü Türkiye tezini taşıyorsak Türkiye yüzyılı vizyonumuzu hayata geçirmek istiyorsak yarınlarımızı teminat altına almayı dilek ediyorsak hasılı yakın gelecekte hem amaçlarımıza ulaşmayı hem de beka sorunu yaşamamayı temenni ediyorsak şimdiden harekete geçmek zorundayız.

Bunu hamaset yapmak için değil birtakım acı gerçeklerle yüzleştiğimiz için söylüyorum. Doğurganlık oranı ve nüfus artış süratimiz alarm vermektedir. 2021 yılında doğurganlık suratımı 2.38 iken bugün bu sayı 1.51’e düşmüştür. Nüfusun yenilenme seviyesinin 2.1 olduğu dikkate alındığında durumun vahameti daha uygun anlaşılacaktır.

Çocuk ve genç nüfusumuz azalırken yaşlı nüfusumuz tarihinde birinci sefer yüzde 10’uyn üzerine çıkmış ortalama yaşımız da 34 sonuna dayanmıştır. Tüm bunlarla birlikte evlenme yaşı kıymetli ölçüce yükselmiş, boşanma oranları birebir nispette artmıştır. Evlenme suratı 2023’te binde 6.63 olarak gerçekleşti.

“ŞİMDİ GERİYE GERÇEK BAKTIĞIMIZDA NE KADAR HAKLI OLDUĞUMUZ ORTAYA ÇIKIYOR”

İlk evlenme yaşının bayanlar için 26’ya erkekler için 28’e yükseldiğini görüyoruz Birinci anne olma yaşı 29’u aşmış vaziyette. Bütün bu oranların anlattığı şudur: Türkiye genç ve nitelikli nüfus bakımından kan kaybetmektedir.

Böyle bir durumda sırf nüfus değil nüfuz kaybı da yaşanamaz, kaçınılmazdır. Karşımıza dikilen bu tehlikeyi 20 sene önce sezmiştik. 2007 yılında doğurganlık ve nüfus artış suratındaki gerilemeye dikkat çekme ismine en az 3 çocuk daveti yapmıştık. Bu çağrımızdan ötürü hem şahsen hem hükümet olarak önemli baskı gördük. Probleme her dikkat çektiğimizde bu atakların dozu daha da arttı. Artık geriye hakikat baktığımızda ne kadar haklı olduğumuz ortaya çıkıyor.

“MİLLETİMİZİN İSTİKBALİNİ GARANTİ EDECEK ÇALIŞMALARIMIZA DEVAM ETTİK”

Türkiye’nin güvenliğine, geleceğine, kalkınmasına, huzuruna dair her bahiste çuvallayanlar burada da birebir yanlışı tekrarlamışlardır. Bunun yalnızca bir öngörüsüzlük mü yoksa gerisinde çok daha sinsi emellerin mi olduğunu takdirini milletimizin yapacağına inanıyorum. Şahsi fikrim nüfus planlaması kisvesi altında yürütülen çalışmaların arka niyet taşıdığı halindedir.

Biz hakikat bildiğimiz yolda sabırla yürümekten asla vazgeçmedik. Her fırsatta en az 3 çocuk davetimizi tekrarladık, tekrarlıyoruz. Milletimizin istikbalini garanti edecek çalışmalarımıza devam ettik.

Politikalarımız destekleyici düzenlemeleri, ıslahat ve hizmetleri tek tek hayata geçirdik. Hak ve özgürlükleri genişlettik, eksiklikleri giderdik. Bayan hakları ve aile yapısının geliştirilmesi ve bunu merkez alan ihtilal niteliğinde adımlar attık.

2025 yılını Aile Yılı ilan ettik. 2025 Aile Yılı kapsamında birçok yeni projeyi de hayata geçiriyoruz. Bunların bir kısmını bugün milletimiz ve ailelerimizle paylaşmak istiyorum.

“81 VİLAYETTE 150 BİN TL FİYATINDA FAİZSİZ KREDİ DAYANAĞI SUNUYORUZ”

14 –28 mayıs seçim sürecinde milletimize kelam verdiğimiz aile ve gençlik fonunu geçen sene zelzele bölgemizde başlatmıştık. Bu fon ile evliliğe birinci adımını atan gençlerimize 48 ay vadeli 2 yıl geri ödemesiz 150 bin TL meblağında faizsiz kredi dayanağı sunuyoruz.

Yeni evlenecek gençlerimize Aile ve Gençlik fonu dahilinde verdiğimiz faizsiz kredi takviyesini 81 vilayetimizin tamamında uygulamaya alıyoruz. Dünya meskenine girecek gençlerimiz bu imkandan faydalanmak üzere bugün prestijiyle müracaatlarını yapabilirler.

“TEK SEFERLİK DOĞUM YARDIMINI 5 BİN’TL YE YÜKSELTİYORUZ”

Yuva kuracak tüm gençlerimiz için şimdiden güzel uğurlu olsun diyorum. Bu yıl doğum yardımlarımızı da değerli ölçüde artıyoruz. Yeni doğacak birinci çocuk için verdiğimiz tek seferlik doğum yardımını 5 bin TL ye yükseltiyoruz. İkinci çocuk için her ay 1500 TL. Üçüncü ve sonraki çocuklar için her ay 5 bin TL olacak halde çocuk yardımlarını devreye alıyoruz.

“HER AY ANNELERİMİZİN HESABINA YATIRACAĞIZ”

Yeni doğacak ikinci ve sonraki çocuklar için hiçbir koşul gözetmeksizin vereceğimiz çocuk yardımlarını her ay annelerimizin hesabına yatıracağız.

Bu müjdemizin de ailelerimize güzel uğurlu olmasını diliyorum. Ailelerimize yönelik müjdelerimiz yalnızca bunlarla hudutlu değil. Aile kurmayı teşkil edecek maddi takviyeler, danışmanlık hizmetleri, genç çiftler için konut dayanakları üzere uygulamaları devreye alacağız. Esnek ve uzaktan çalışma modelleri ile bayanların konut ve iş hayatlarını rahatlatacak yeni imkanları hayata geçireceğiz. Çalışan anne babalar için fiyatsız, düşük maliyetli çocuk bakım hizmetlerini güçlendireceğiz.

Çocuk sahibi olmayı teşkil edecek yahut kolaylaştıracak tıbbi imkanları ilelerimizin istifadelerine sunmayı önemsiyoruz. Geniş bir alanda muştuları yıl boyunca ailelerimizle paylaşacağız.

Sosyal medya platformlarının yaygınlaşması ile birlikte cetlerin tabiri ile eski köye yeni adetlerin geldiğini görüyoruz. O denli talepler, o denli listeler öne sürülüyor ki açık söylüyorum gençlerimiz yuva kurmaktan korkuyor, daha yolun başında iken umutları kırılıyor. Evlenenler ise ödemesi en az 4-5 yıl süren ağır faturalarla karşılaşıyor. Genç çiftlerimiz tıpkı çatı altında beraberce yaşamayı öğrendikleri mevcut sorunlara ilaveten geleneğin dayatması sebebiyle yüklendiği maddi külfetlerle uğraşıyorlar.

Erken devirde yaşanan boşanmaların ana nedenleri olmasa da olur diyebileceğimiz bu masraflardır. Gençlerimiz bundan muzdariptir. Aileye, ahlaka, fıtrata, çocuklara yönelik taarruzların arttığı, medeniyet kıymetlerimize uygun hayat sürmenin zorlaştığı günümüzde yuva kurmak isteyen gençlerimize yardımcı olmak mecburiyetindeyiz.”