CHP’li Özçağdaş’tan Sıla bebek davası için dikkat çeken sözler
CHP Genel Lider Yardımcısı Suat Özçağdaş, Sıla bebeğin vefatıyla ilgili bugün Tekirdağ 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmanın akabinde yaptığı açıklamada, “Sayın Cumhurbaşkanı’na soruyorum; Sayın Cumhurbaşkanı, bir benzeriniz var mı sanki? Bu kadar çok çocuğun, gencin, bayanın öldüğü bir ülkede aile yılı ilan edip, siyasi sorumluların hiçbirinden hesap sormamak mümkün mü? Türkiye’nin çocukları, gençleri, bayanları için dezavantajlı toplum bölümleri için daha âlâ müdafaa sistemlerine muhtaçlığı var… Bu utanç Türkiye’nin utancıdır, yalnızca hatalıların değil” dedi.
Tekirdağ 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Sıla bebeğin vefatıyla ilgili davanın duruşması görüldü. Davayı takip eden CHP Ulusal Eğitim Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Lider Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Suat Özçağdaş, duruşma sonrası açıklama yaptı. Özçağdaş, şunları söyledi:
“DAHA DÜZGÜN BİR TOPLUMSAL HİZMET SİSTEMİNE GEREKSİNİMİMİZ VAR”
“Türkiye’de maalesef çocuklarımızı, bayanlarımızı, gençlerimizi ve bebeklerimizi koruyamıyoruz. Cuma günü bu davanın kararı, hukuk çerçevesinde verilecek. Buradaki hatalılar, iki yaşındaki bir bebeğe yapmış oldukları vicdansızca aksiyonlar nedeniyle cezalarını alacaklar, buna inanıyoruz. Lakin burada en temel sorun, Sıla bebeğin 2 Eylül’de aslında hastaneye bir kere gittiğini, devletin sorunu o gün ve ondan öncesinde görmediği ve sonra 8 Eylül’de bu çocuğun hayatını kaybedecek biçimde darp edildiği, istismar edildiği gerçeğidir. Yeniden bu devletin 18 defa ziyaret edip mevtini engelleyemediği beş çocuk var. Yeniden bu devletin Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı’nın koruyamadığı Narin kızımız var, yenidoğan bebekler var. Gidenler için hatalılara ceza vermek elbette hukukun gereği fakat bizim gereksinimimiz olan şey Sıla bebeklerin korunmasını sağlamak, toplumun gereksinimi bu. Daha yeterli bir toplumsal hizmet sistemine gereksinimimiz var. Bugün Aile ve Toplumsal Hizmetler Vilayet Müdürlüğü’nden iki avukat vardı burada. Ben Sayın Bakan’a soruyorum, kendi bakanlığı periyodunda Sıla bebeği, Narin’i, İzmir’de beş çocuğumuzu, yenidoğan bebekleri, başı kesilen genç kızlarımızı kaybettik.
“BU UTANÇ TÜRKİYE’NİN UTANCIDIR, YALNIZCA HATALILARIN DEĞİL”
Bir ülkede aile yılı ilan etmekle işler çözülmüyor. Sorun çocuğu, bayanı, aileyi kamu siyasetleriyle koruyabiliyor olmakta. Hatalılar şüphesiz de cezalarını alacaklar. Asıl sorun, kendi haklarını savunamayacak olan çocukların, gençlerin, bayanların, ailelerin yanında olmak. Zira bu facialar göz nazaran göre geliyor. Sayın Bakan, Belçika’da da parlamenterlik vazifesi yapmış birisi, Belçika’da birebir misyonu yapan bir bakan, arka arkaya bu kadar çok kayıptan sonra hiçbir şey olmamış üzere makamında oturmaya devam eder miydi? Sayın Cumhurbaşkanı’na soruyorum; Sayın Cumhurbaşkanı, bir benzeriniz var mı sanki? Bu kadar çok çocuğun, gencin, bayanın öldüğü bir ülkede Aile Yılı ilan edip, siyasi sorumluların hiçbirinden hesap sormamak mümkün mü? Türkiye’nin çocukları, gençleri, bayanları için dezavantajlı toplum bölümleri için daha âlâ muhafaza sistemlerine gereksinimi var. Cuma günü davanın sonucunu alacağız lakin asıl olan gerçek sorumluların, siyasi sorumluların, bürokratik sorumluların kendi sorumluluklarının gereğini yerine getirmesidir. Bu utanç Türkiye’nin utancıdır, yalnızca hatalıların değil.”
