Yeniçağ Gazetesi: Yuva dağıtan mülakat zulmüne son verilsin
Yeniçağ Gazetesi’nin bugünkü manşeti…
Gazetemizi okumak için tıklayınız…
YUVA DAĞITAN MÜLAKAT ZULMÜNE SON VERİLSİN
Çalışma ve Güvenlik Bakanlığı önünde gerçekleştiren eylemde hudut krizi geçiren mülakat mağduru öğretmen, “Yakalım mı kendimizi? İşimiz yok, ailemiz dağılmak üzere. Duyun sesimizi artık” dedi
YAŞAYAMIYORUZ ARTIK
Mülakatta mağduriyet yaşadıklarını belirten atanamayan öğretmenler, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) önünde başlattıkları aksiyonu bu sefer Çalışma ve Güvenlik Bakanlığı önünde sürdürdü. Bir mülakat mağduru öğretmen, “Bu ülkede bir tane merhametli yetkili yok mu? 282 gün oldu. Psikolojimiz bozuldu. Yaşayamıyoruz artık. Bir tane vicdanlı yetkili yok mu? Haksızlık ortada. Dayanamıyoruz artık. Karda, kışta Ankara yolundayız” diye seslendi. Bir öteki öğretmen, “Aylardır MEB’in önündeyiz. Çok yorulduk. Yıllarım geçti. Artık emeğimizin karşılığını istiyoruz. 80 küsur puanım var. Lakin benim alanımda 75 puan alan atandı” diye konuştu.
BİLET ALACAK PARAMIZ YOK
Diyarbakır’dan geldiğini söyleyen bir diğer öğretmen ise gözyaşları içinde, “Ben sarsıntıda bile artçıların ortasında imtihana hazırlandım. Alanımda derece yaptım. Yanımızda enkazlar varken bile imtihana hazırlanmaya çalıştım. Bu beşerler mülakatta beni elediler. Kuruldan birisi bana ‘Hayırlı olsun hocam’ dedi. Sonrasıyla kendisiyle konuştuk. Adam bana ‘Diğer vilayetlerin bu kadar yüksek puan vereceğini bilmiyorduk’ dedi. Aylardır biz uğraş ediyoruz. Diyarbakır’dan Ankara’ya geliyoruz. Bilet alacak paramız yok” kelamlarıyla reaksiyon gösterdi.
SADECE HAKKIMIZI VERSİNLER
Mülakat mağduru Sevgi Süle öğretmen de eylemde sinir krizi geçirdi. Süle, “Yeter artık. Nasıl yapıyorsunuz. Biz bu ülkenin ötekileştirilmişi miyiz? Kimilerine kalkıp 30 puan veriyorlar. Bize ise 1 puan. Biz bu ülkenin evladı değil miyiz? Vilayetler ortası puan farkı var. Bugün geçersiz diplomalar tartışılıyor. Sesimizi duyurun. Artık dayanamıyoruz. Ne yapmamız lazım. Yakalım mı kendimizi? İşimiz yok. Ailemiz dağılmak üzere. Bir şey istemiyoruz. Yalnızca hakkımızı istiyoruz. Bizim hakkımız verin. Bakan’a söylüyoruz. Bizim istediğimiz yalnızca hakkımız” dedi.
