3 milyar lira borcu olan PTT’den flaş karar: Hepsini satışa çıkardılar
Posta, kargo ve bankacılık alanında faaliyet gösteren kamu iştiraki PTT, servet pahasındaki gayrimenkullerini satışa çıkardı. 3 milyar lira borcu olan PTT; İstanbul, Ankara, Afyon ve Denizli olmak üzere 4 farklı vilayette toplam 11 taşınmazı muhammen (en düşük) 1 milyar 781 milyon 295 bin TL bedelle ihaleye çıkartacak. Satışa sunulan toplam 289 bin 966 metrekarelik yerin 40 futbol alanından daha büyük bir alan kapladığı belirtildi.
‘ZARAR 8 MİLYAR LİRAYI GEÇTİ’
Haber-Sen Genel Merkezi, PTT’nin devasa atışı ile ilgili bir basın açıklaması yaptı. PTT’nin son 6 yılda üst üste ziyan ettiği ve bu zararın 8 milyar TL’yi geçtiği tabir edilen açıklamada, “Bu vahim tablo, PTT’nin öz sermayesini yıllar içerisinde tüketerek -1,2 milyar TL( eksi bir milyar iki yüz bin lira) düzeyine düşürmüştür. O denli ki, kamu ve hukuksal şahıslara ilişkin posta çeki hesaplarındaki paraların bir kısmı dahi kullanılmış durumdadır. Bu durum TBMM KİT Komitenin da dillendirilmiş ve kayıtlara geçmiş bir durumdur. PTT, artık kendi ayakları üzerinde duramayan, kaynakları tabir yerinde ise yağmalanan bir kuruluşa dönüşmüştür” denildi.
Gayrimenkul satışlarının gelecekten çalma olduğu belirtilen açıklamada “Anayasa Mahkemesi PTT AŞ’nin sermayesinin tamamının hala hazineye bağlı olması hasebiyle, PTT’nin bir kamu kurumu niteliğinde olduğu istikametinde bir karar vermiştir. Madem PTT A.Ş hala bir kamu kurumudur, öyleyse bütün taşınmazları kamuya ilişkin olmalıdır. Kurumun, gayrimenkullerini satmaya çalışması, idarenin kurumda her şeyi yutan mali bir ‘kara delik’ açtığının göstergesidir. Kent merkezlerinde bulunan bu yerlerin satışı, borç kapatma değil, kamu malının yandaşlara peşkeş çekilmesidir” sözlerine yer verildi.
‘PTT ÇÖKMEDİ, ÇÖKERTİLDİ’
“PTT çökmedi, çökertildi” fikri vurgulanan açıklamada, “PTT’nin bugün bu içler acısı halde olmasının en kıymetli sebebi liyakatsiz ve siyasi kadrolaşmadır. Bir öbür değerli nedeni ise yargıdan, kontrolden süratle kaçırılmasıdır. Evvel A.Ş yapılarak kamu hukukundan ayrılma yoluna gidildi. Ucuz emek sömürüsü beraberinde zayıf toplumsal teminatlı kontratlı işçi istihdamı ile devam eden süreçten sonra Varlık Fonu’na devredilerek, büsbütün gözlerden kaçırıldı. Gelinen noktada 184 yıllık tarihe kök salmış güzide kurum, ne yazık ki günden güne eriyip küçülmektedir” denildi.
