ABD ordusundaki GPS modernizasyonunda rötar
ABD Savunma Bakanlığı (DOD), konumlandırma, navigasyon ve zamanlama bilgileri için kritik ehemmiyete sahip GPS sistemini modernize etmek gayesiyle yirmi yılı aşkın müddettir çalışmalar yürütüyor. Bu süreçte, askeri sinyal güvenliğini artıran M-kodlu teknolojiye geçiş hedefleniyor. Modernizasyon çalışmaları, Hava Kuvvetleri’ne bağlı Uzay Kuvvetleri (Space Force) tarafından koordine ediliyor. Lakin, bu süreç yer denetim sistemi, uzay segmenti ve kullanıcı ekipmanları başlıklarında değerli gecikme ve zorluklarla karşı karşıya.
YER DENETİM SEGMENTİ
2022 yılında, Uzay Kuvvetleri, yer denetim sisteminin teslimatını geliştirme sürecindeki külfetler nedeniyle bir defa daha erteledi. En az teslim tarihi Aralık 2023 olarak belirlendi. Lakin, kalan riskler daha fazla gecikmeye yol açabilir. Bu durum, modernizasyon sürecinin geleceğini belirsizleştiriyor.
UZAY SEGMENTİ
Uzay Kuvvetleri, M-kod özelliğine sahip 24 uydunun yer aldığı bir takımyıldızını muvaffakiyetle tamamladı. Lakin, kullanıcı ihtiyaçlarını tam manasıyla karşılamak için en az üç uydu daha gerekiyor. Bu genişleme, on yıl boyunca 27 uyduyu daima operasyonel durumda tutmayı zorlaştırıyor. Uzmanlar, bu ihtiyacın netleştirilmemesi durumunda askeri kullanıcıların GPS performansında yetersizlikler yaşayabileceğini belirtiyor.
KULLANICI EKİPMANLARI
Askeri ünitelerde test ve alana dağıtım etabına gelen kullanıcı ekipmanlarında ilerleme kaydedildi. Lakin, gecikmeler ve beklenmedik meseleler, birtakım sistemlerin entegrasyonunu olumsuz etkileyebilir. Ayrıyeten, Uzay Kuvvetleri, daha gelişmiş bir M-kod çipi ve taşınabilir bir alıcı içeren ikinci jenerasyon ekipmanlar geliştirmeyi hedefliyor. Lakin, bu taşınabilir aygıtlar için kararlı bir müşteri bulunmaması, kaynakların boşa harcanmasına yol açabilir.
DEĞERLENDİRME
Kongre tarafından görevlendirilen GAO (Hükümet Hesap Verebilirlik Ofisi), GPS modernizasyon sürecindeki maliyet, zamanlama ve performans bahislerini kıymetlendirdi. Bulgular, bu modernizasyon gayretlerinin vaktinde tamamlanmasının risk altında olduğunu ve sürecin kullanıcı gereksinimlerini tam manasıyla karşılamaktan uzak olduğunu ortaya koyuyor.
