ABD’de enflasyon, Avrupa’da resesyon tehlikesi
Avrupa ve ABD merkez bankalarının para siyasetlerinde besbelli ayrışma yaşanıyor. Avrupa Merkez Bankası (ECB), inatçı kök enflasyonla müadele ederken, ABD Merkez Bankası (Fed), daima yüksek gelen istihdam bilgileri ve enflasyon nedeniyle daha temkinli adımlar atıyor. Ortalarındaki bu fark, bilhassa faiz oranlarında çarpıcı bir biçimde hissediliyor.
ABD’DE ENFLASYON KAYGISI
Aralık ayında yapılan Fed toplantısında, faiz bandı 4,25-4,5 düzeyine indirildi. Lakin bu karar çok da kolay alınmadı; kimi üyeler mevcut faiz düzeyinin korunması gerektiğini savundu. Fed, 2025 için iki faiz indirimi beklerken, enflasyonun ortalama %2,5 düzeyinde kalacağı kestirim ediliyor. Yeni ABD Başkanı Donald Trump’ın, ticaret savaşı ihtimalini artıracak gümrük siyasetleri da bu korkuları destekliyor.
ABD’de yüklü olarak artan istihdam dataları piyasaları yanıltırken, borsa endeksi Dow Jones sert düşüşler yaşadı. Bu durum, piyasa iştirakçilerinin Powell’ın stratejilerini öngörmekte zorlandığını ortaya koyuyor.
AVRUPA’DA SAKİNLİK TEHLİKESİ
Euro Bölgesi’nde, Aralık 2024 itibariyle enflasyon %2,4„ükern enflasyon ise %2,7 düzeylerinde seyretti. ECB, enflasyonla müadele ederken dış borcun artması, siyasi istikrarsızlık ve bilhassa Almanya’daki sanayi kesiminin uzun periyodik sakinliği nedeniyle temkinli davranıyor. Yıl boyunca 0,25 puanlık dört faiz indirimi beklense de uzmanlar bu adımların erken olduğu görüşünü savunuyor.
Avrupa’da ekonomik yavaşlama, merkez bankası kararlarının uzun vadeli olmamasını tenkitlere açık hale getirdi. Fakat ECB’nin süreci Fed’e kıyasla daha güzel yönettiği düşünülüyor.
PARİTEDE GERİLEME
ABD ve Avrupa’daki bu fark, döviz piyasalarında da tesirini gösterdi. Euro, dolar karşısında son aylarda yaklaşık %10 bedel kaybetti ve parite düzeylerine geriledi. Lakin ekonomik datalara bağlı olarak bu trend değişebilecek durumda.
Gerek ECB gerekse Fed, şu anda ekonomik belirsizliklerin merkezinde yer alıyor. Lakin ABD’de enflasyon, Avrupa’da ise resesyon tehdidi öncelikli problemler olarak öne çıkıyor. 2025 yılı boyunca faiz farklarının süreceği ve piyasalarda dalgalanmaların yaşanacağı kestirim ediliyor.
