Ankara’daki kafede skandal: İştahla yerken ağzında bomba gibi patladı!

Olay, Ankara Keçiören ilçesindeki Antares Alışveriş Merkezi’nde yaşandı. Argümana nazaran, arkadaşları ile Antares Alışveriş Merkezi’ndeki Kavanoss Cafe’ye tatlı yemeye giden Burak Taştan isimli bir vatandaşın yediği tatlının içerisinden cam modülü çıktı. Olayın akabinde hastaneye giden Taştan, endoskopi sonuçlarında midesinde 3 adet cam parçası olduğunu öğrendi. Taştan, bunun üzerine kafeden şikayetçi oldu.

“DUDAĞIMIN İÇERİSİNDEN KAN GELDİ”

Keçiören’de bulunan Antares Alışveriş Merkezi’ne tatlı yemeye gittiğini söyleyen mağdur Burak Taştan, “Benim sağ dişimde dolgu olduğu için bundan ötürü sert tatlılar yiyemiyordum. Yumuşak bir tatlı söyledim. Tatlıyı kendileri üretiyorlarmış. Tatlımızı yerken son kaşığa gelmiştik ve bu son kaşığı yerken sol dişime bir şey takıldı. Ben de merakımdan fındık üzere bir şey zannedip ısırdım. Isırınca da patlama yaptı. Bu sıra içerisinde de dudağımın içerisinden biraz kan geldi. Elimle denetim ettim, çıkardım ve cam olduğunu gördük. Garsonların eli ayağı birbirine dolaştı. Yerde oturan müşteriler dahil bir değişik oldu. Çabucak elimi ve yüzümü yıkadım. Yıkadıktan sonra da buranın işvereni geldi. “Ne yapabilirim” diye bir bir cümle kullandı. Bunu kullanınca ben de sonlanıp direkt hastaneye gittim ve tedavi sürecimi başlattım” tabirlerini kullandı.

“BİR HAFTA İÇERİSİNDE ALTI BUÇUK KİLO KAYBETTİM”

Midesinde 3 adet cam modülü olduğunu öğrendiğini belirten Taştan, “Bu camlara endoskopi tarafından bakıldığında boğazımda yoktu. Lakin bu camlar doğal ki bir müddet içerisinde benimle birlikte kalmak zorundaydı. Bu camlarla birlikte bir hafta boyunca bir imtihanım oldu. Bir hafta boyunca ne yemek yiyebildim, ne içecek içebildim. Kendilerinden aslında davacı olmuştuk. Bu bir hafta içerisinde altı buçuk kiloluk kilo kaybettim. Zira idrar yoluyla ya da öbür yol ile çıkacaktı. Bu cam doğal ki de benim çok derecede korktuğum bir şey. Bu müddet zarfında da kilo kaybından sonra bir lavaboya gittim. Lavaboda da makat kısmımı yırttı. Tekrardan tedavi sürecim başladı. Ünlü bir yer, ünlü bir iş yeri yani. Günlük milyonlarca insanın uğradığı bir yer. Bu benim başıma geldi fakat başka insanların başına gelmesini istemiyorum. Bu mühlet zarfında arkadaşların vermiş olduğu söz yani savunmaları çok komik. Bu bir kaza denildi. Yani sonuç olarak bu benim ölümüme kadar sebebiyet verebilirdi” diye konuştu.

PLASTİK KAPLARLA YEMEK YİYOR

Taştan, evrakların, camın olduğuna ve parçalandığına dair her şeyin elinde mevcut olduğunu söyleyerek, “Biz de esnafız. Biz bu bireylere ulaşım sağladık. Dedik ki hani olabilir, kaza hani ustası camı kırmış olabilir, bardak kırılmış olabilir. Sonuç olarak tatlıları kendileri yapıyor. Her şey olabilir. Fakat biz bunlara ulaştığımızda, “bizlere ne yaparsan yap elinden geleni arkasına koyma” üzere cümleler kullandı. Bu insanın sahiden canını çok sıkıyor. Zira bu bir insanın canına kastetmek demektir. Bu yere günde yani dediğim üzere bir sürü insan uğruyor ve benim başıma geldi. Türkiye üzere. Cama artık o kadar endişem oldu ki şu anda plastik kaplarla yiyorum. Karton bardakta çay içebiliyorum ve bu mühlet ortalama bende bir yıldır bu biçimde. Ruhsal dayanak de aldım. Yani bu olay arkadaşlarım tarafından da dalga konusu oldu, arkadaşlarım bile çok güldü. Hem ruhsal olarak hem ruhsal olarak inanılmaz derecede çöktüm. Bunun gerekli tüm süreçlerini yaptık. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne, Türkiye Cumhuriyeti adaletine hakikaten güveniyorum ve adalet yerini bulacağını inanıyorum” halinde konuştu.