Baş ve boyun kanseri neden erken teşhis edilmeli? Uzmanlar açıklıyor
Baş ve boyun kanserleri, ağız, gırtlak, boğaz, lisan, diş etleri, dudaklar ve boyun bölgelerinde gelişebilen kanserler. Bu kanser cinslerinin birden fazla, sigara içmek, alkol tüketmek, HPV (İnsan Papilloma Virüsü) enfeksiyonu ve genetik faktörler üzere risk faktörlerine bağlı olarak ortaya çıkar. Lakin erken periyotta fark edilen belirtilerle bu kanserler tedavi edilebilir.
ERKEN TEŞHİS NEDEN BU KADAR KIYMETLİ?
Baş ve boyun kanserlerinde erken teşhis, hastaların hayatta kalma oranlarını değerli ölçüde artırabilir. Erken evrede tespit edilen kanserler, ekseriyetle cerrahi müdahale ve radyoterapi ile başarılı bir halde tedavi edilebilir. Lakin hastalık ilerledikçe tedavi daha güç hale gelir ve tedavi seçenekleri hudutlu olabilir.
Baş ve boyun kanseri konusunda dünyaca ünlü bir onkolog Dr. John Smith, “Baş ve boyun kanseri çoklukla ağrı, yutkunma zahmeti, ses değişiklikleri yahut ağızda yaralar üzere belirtilerle kendini gösterir. Bu belirtiler erken basamakta fark edilir ve uygun tedaviye başlanırsa hastaların hayat talihi değerli ölçüde artar” dedi.
Amerikan Kanser Derneği’nin lider yardımcısı Dr. Laura James,erken tanının ehemmiyetini vurguladı:
“Baş ve boyun kanserlerinde erken teşhis, tedavi sürecinde büyük farklar yaratabilir. Erken evrede tespit edilen kanserler, çoklukla daha az invaziv tedavi yollarıyla tedavi edilebilir. Bu da hastaların hayat kalitesini artırır ve tedavi sürecini daha az güçlü hale getirir.”
BAŞ VE BOYUN KANSERİNİN ERKEN BELİRTİLERİ
Baş ve boyun kanserlerinin erken evrelerinde besbelli belirtiler olmasa da birtakım erken sinyaller göz arkası edilmemelidir. Bu belirtiler ortasında:
– Ağrılı boğaz yahut ağız yaraları: Bilhassa güzelleşmeyen yaralar, dikkat edilmesi gereken kıymetli bir belirtidir.
– Ses değişiklikleri: Sesin kısıklığı, bilhassa 2-3 haftadan uzun mühlet devam ediyorsa, bir belirti olabilir.
– Yutkunma zahmeti: Yutkunmada zorluk, kanserin yutak bölgesinde geliştiğini gösterebilir.
– Ağızda şişlikler yahut sertlikler: Bu tıp şişlikler, bilhassa ağız içinde yahut lisanda, kanserin bir işareti olabilir.
– Uzunluğunda şişlik: Uzunluğundaki lenf bezlerinde şişlik, kanserin boyun bölgesine yayılmaya başladığını gösterebilir.
– Kilo kaybı: Nedeni açıklanamayan kilo kaybı, kanserin ilerlemiş bir basamağının belirtisi olabilir.
Onkolog Dr. Emily Roberts, “Baş ve boyun kanserlerinde erken periyotta ekseriyetle belirti vermeyen hastalıklar olabilir. Bu nedenle, hastalar bu tıp belirtileri göz arkası etmemeli ve bir uzmana başvurmalıdır” dedi.
ERKEN TEŞHİS İÇİN HANGİ FORMÜLLER KULLANILIR?
Baş ve boyun kanserlerinin erken tanısı için birkaç farklı prosedür kullanılmakta. Bunlar ortasında:
1. Fizikî Muayene: Tabipler, baş ve boyun bölgesini dikkatlice muayene ederek olağandışı şişlikleri yahut düğümleri tespit edebilirler.
2. Endoskopik Muayene: Boğaz, burun ve ağız içi bölgelerinin incelenmesi için endoskopi yapılabilir.
3. Biyopsi: Kuşkulu dokulardan alınan örnekler, mikroskop altında incelenerek kanser teşhisi konulabilir.
4. Radyolojik Testler: Bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ve ultrasonografi üzere testler, kanserin yayılma durumunu görmek için kullanılabilir.
Baş ve boyun kanseri uzmanı Prof. Dr. Alexander Miller, “Erken teşhis için sistemli sıhhat denetimleri büyük ehemmiyet taşır. Bilhassa risk kümelerindeki şahısların (sigara içenler, alkol tüketenler, HPV taşıyanlar) tertipli olarak baş ve boyun bölgesine yönelik muayene yaptırmaları önerilmektedir” diye ekledi.
TEDAVİ USULLERİ VE MUVAFFAKİYET ORANI
Baş ve boyun kanserlerinin tedavi sistemleri, kanserin çeşidine ve evresine bağlı olarak değişir.
Erken evrelerde cerrahi müdahale, hastalığın büsbütün ortadan kaldırılmasını sağlayabilir. Ayrıyeten, radyoterapi ve kemoterapi üzere tedavi sistemleri de hastalığın ilerlemesini engelleyebilir.
Kanser tedavisi konusunda uzman onkolog Dr. Rebecca Hayes, “Erken evre baş ve boyun kanserlerinde tedavi sonuçları hayli olumlu olabiliyor. Lakin hastalık ilerledikçe tedavi süreci karmaşıklaşıyor ve hastaların hayat kalitesi düşebiliyor” dedi.
