Bilecik’te memurlar iş bıraktı!
Serhat KAYA – BİLECİK / YENİÇAĞ
Bilecik’te Türkiye Kamu-Sen’e bağlı sendikaların üyeleri sabah saatlerinde Bilecik SGK İl Müdürlüğü önünde toplanarak basın açıklaması yaptılar. Sendika üyeleri ismine basın açıklamasını okuyan Türkiye Kamu-Sen Bilecik Vilayet Temsilcisi Ali Osman Enli, uğraşlarının yalnızca kendi gelecekleri için olmadığını 4 milyon kamu çalışanı, 2,5 milyon emekli ve aileleri ile birlikte 25 milyon insanın onurlu ömür çabası için iş bıraktıklarını söyledi.
Kamu patron tarafının artırım teklifini hatırlatan Enli, önerilen artırım oranının mutfakta kaynayan tencerenin kaygısına derman olmayacağını vurguladı.
Enli yaptığı açıklamada şu tabirleri kullandı;
“Bugün burada sadece kendi geleceğimiz için değil, 4 milyon kamu çalışanı, 2,5 milyon emekli ve aileleriyle birlikte 25 milyon insanımızın onurlu bir ömür uğraşı için toplandık.
Bizler, emeğin, alın terinin ve kamu hizmetinin temsilcileriyiz.
Hak aramak için buradayız, hakkımızı almak için buradayız, adalet için buradayız!
Dönem Toplu Kontrat Görüşmelerinde kamu patron tarafı bize ne teklif etti?
2026 yılı için taban aylığa 1000 TL; ek olarak %10+6, 2027 yılı için %4+4…
Soruyorum sizlere: Bu oranlar, mutfakta kaynayan tencerenin kaygısına derman olur mu?
Çarşıda, pazarda, markette süratle artan fiyatlara karşı bir mana söz eder mi?
Kiraların maaşları aştığı bir ülkede memura, emekliye nefes aldırır mı?
Ebetteki hayır! Bu nedenle biz de bu teklife hayır diyoruz!
Bu teklif ne memurun ne emeklinin sofrasına deva olur ne de yarasına merhem!
Bu teklif, milyonların alın terini yok sayan bir tekliftir.
O yüzden biz bu teklifi reddettik, bugün de meydanlarda yüksek sesle reddediyoruz!
Ekonomik gerçekler ortada…
Akaryakıta gelen artırımlar, vergilerdeki ve cezalardaki artışlar, markette, pazarda uçan fiyatlar, mecburî tüketim mallarındaki fahiş artışlar…
Hepsi açıkanan enflasyonun çok üzerinde.
Kiralar, memur maaşlarını ezip geçmiş durumda.
Büyükşehirlerde ve kıyı bölgelerinde memur barınamıyor, misyon yerleri boş kalıyor.
Çünkü maaş ile kira yarışılamaz hale geldi!
Daha dün öğrenci servislerine %30 artırım yapıldı.
Harcamalar katmer katmer artarken, maaşlar dirhem dirhem bile artmıyor.
Bir gerçeğin altını bilhassa çiziyoruz:
Memur ve emekli maaşları bugün insanca yaşamaya yetmiyor.
Maaşlar, her ay eriyor.
Emeklilerimiz temel muhtaçlıklarını karşılamakta zorlanıyor.
İlave ek ödeme emekli maaşlarına yansıtılmazsa, bu mağduriyet önümüzdeki iki yılda daha da derinleşecek.
Yoksulluk hem çalışanın hem de emeklinin kaçınılmaz mukadderatı haline gelecek.
Kamuda birebir işi yapan, misal eğitim seviyesine sahip ancak farklı statüdeki çalışanlar ortasında uçurumlar var.
Getirilen bu teklif, bu adaletsizliği gidermiyor.
Soruyoruz:
Bu mudur adalet?
Bu mudur çalışma barışı?
Biz adalet istiyoruz!
Biz hakkaniyet istiyoruz!
Biz;
Yangınlarla savaşan, hayatını tehlikeye atan ormancımızın,
Şehirlerimizin sistemini ve altyapısını ayakta tutan mahallî hizmet işçimizin,
Ülkemizin yollarını, köprülerini, tünellerini inşa eden imar ve ulaştırma çalışanımızın,
Barajlarımızı, fabrikalarımızı işleten, konutlarımıza ışık ve güç taşıyan güç işçimizin,
Toplumsal manevi kıymetlerimizi yaşatan diyanet görevlimizin,
Tarihimize, kültürümüze, sanatımıza sahip çıkan kültür ve sanat işçimizin,
Tüm bağlantımızı sağlayan haberleşme çalışanlarımızın,
Kamu hizmetlerini yürüten ofis çalışanımızın,
Sağlığımızı korumak için gece gündüz fedakârca çalışan sıhhat işçimizin,
Geleceğimizi şekillendiren, yarınlarımızı inşa eden eğitim neferlerimizin dertsiz, huzurlu, inançlı bir çalışma hayatına kavuşmasını istiyoruz.
Biz, Türk ve Türkiye Yüzyılı misyonuna yakışan bir kamu sistemi istiyoruz.
Bu yüzden 2026 yılı için %88,6, 2027 yılı için %45,2 oranında artırım talebimizi masaya koyduk.
Ama bize gelen, hayattan kopuk, enflasyon amacına sıkışmış, masa başında hesaplanmış bir teklif oldu.
Aile Yılı’ndayız… Pekala aileyi destekleyecek tek bir düzenleme var mı?
Reel artış istedik… Refah hissesi var mı?
Geçmiş kayıplarımızın telafisini talep ettik… Telafi var mı?
3600 ek gösterge kelamı verildi… Tahlil var mı?
Vergide adalet dedik… Yük hafifledi mi?
Emekliye uygunlaştırma istedik… Karşılık var mı?
Bayram ikramiyesi dedik… Duyan var mı?
Yardımcı hizmetlilerin problemleri çözülsün dedik… Gören var mı?
Bugün ülke genelinde iş bırakma eylemindeyiz!
Hizmet üretmiyor, üretimden gelen gücümüzü kullanıyoruz.
Bizler; her gün canla başla, fedakârca misyonunu eksiksiz yerine getiren, memleketin dört bir yanında devletini onurla temsil eden kamu çalışanlarıyız.
Ancak bu ülkenin yükünü sırtlayan memurlar, hak ettiği fiyatı alamıyor!
Emeğimizin karşılığını alamadığımız için buradayız, hakkımızı almak için buradayız!
O halde buradan açık ve net söylüyoruz:
Kamu patronu, gerçekleşen enflasyonu, büyüme oranlarını, refah hissesini, artan ömür maliyetlerini ve geçmiş kayıplarımızı dikkate alarak yeni, gerçekçi ve kabul edilebilir bir teklif getirmelidir.
Bunu yapmazsanız, önümüzdeki iki yılda memur ve emekliler geçinme acziyetine düşecek, ülkemizin en nitelikli insan gücü çaresizlik içinde bırakılacaktır.
Kira yardımı, eş-çocuk yardımı, ısınma, ulaşım ve yemek fiyatı üzere toplumsal haklarda somut adımlar atılmalıdır.
Maaşlar, hayali kestirimlere nazaran değil; markette, pazarda, kirada yaşadığımız gerçeğe nazaran belirlenmelidir!
Bize masa başı sayı değil, alın terimizin karşılığı olan sayı gerekiyor!
Bu yalnızca memurun değil, tüm milletin mücadelesidir!
Biz buradayız, hakkımızı almakta kararlıyız. Ülkemizin dört bir yanında, aldığımız karara uyarak memurun gücünü hatırlatan, hakkı ve alın teri için omuz omuza uğraşımıza takviye veren tüm kamu çalışanlarına; yaptığımız bu manalı harekete sabır ve anlayış gösteren, bize yürekten dayanak olan vatandaşlarımıza en içten teşekkürlerimi sunuyorum.
Mücadelemiz memurun ortak gayretidir, kazandığımız her hak hepimizin ortak zaferi olacaktır.”
