Çalışanlar her geçen kaybediyor! Düşen alım gücü geçimi zorlaştırdı
Fatih Erboz / Yeniçağ Özel Haber
Türkiye’de çalışan ve emeklinin durumu her geçen gün daha da kötüleşiyor. Birleşik Kamu- İş Konfederasyonuna bağlı Türk Ofis İş Sendikası Genel Başkanı Alay Hamzaçebi çalışan ve emekliye yönelik iktidarın açıkladığı artırımların hiçbir manasının olmadığını belirterek, “Çalışanlar olarak artırım almadık, bilakis fiyatlarımızdan kaybettik. Bugün prestijiyle en düşük memur maaşında 12 bin lira, en düşük memur emeklisi maaşında 5 bin lira kaybı var vatandaşın. Taban fiyatla çalışan ve taban ücretlisi olan vatandaşlar için de birebir durum geçerli. Memur ve memur emeklisine yüzde 11,54 oranında artırım yapılırken, tüketim mallarına ortalama yüzde 30 ila yüzde 40 ortasında artırım yapıldı. Burada vatandaşın karı değil, çok açık olarak kaybı oldu” dedi.
ZAM ALMADIK
Kamuoyunda çalışanların artırım aldığı istikametinde bir algının oluştuğunu lakin gerçeğin bu halde olmadığını kaydeden Hamzaçebi, şunları söyledi: “Öncelikle çok açık olarak söylemek gerekiyor ki çalışan vatandaşlarımız artırım almadı. Bunun hesabı açıkça ortada. Ben kamu çalışanları ve memur emeklileri için yaptığımız hesabı söylüyorum. Kamu çalışanlarına ve memur emeklilerinin maaşlarına yüzde 11.54 artırım yapıldı. Bunun akabinde ise tüketim mallarına yüzde 30 ila yüzde 40 ortasında artırım yapıldı. Bu oranları karşılaştırıp hesapladığınızda en düşük memur maaşında 12 bin lira, en düşük memur emeklisi maaşında 5 bin lira vatandaşın kaybı var. Hasebiyle artırım yapıldı demek yanlış. Memur ve memur emeklisine, çalışana artırım yapılmadı. Bunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Tıpkı durum minimum fiyat ile çalışan ve minimum fiyattan emekli olmuş vatandaşlarımız için de geçerlidir. Bu nedenle artık sendika olarak demokratik haklarımız kullanıyor ve işi bırakıyoruz. Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde açıklama yapacağız. Çalışanın bu halde hayatını sürdürmesi kolay değil.”
VATANDAŞ KISARAK NEREYE KADAR ÖMRÜNÜ SÜRDÜRECEK?
Verilen artırım oranlarının vatandaşa kendi kendine artırım yap manasına geleceğini belirten Hamzaçebi, “İktidarın siyasetleri vatandaşa günlük hayatınızda yaptığınız harcamalardan kısın, böylece artırım yapın manasına geliyor. Yani vatandaş tasarruf ederek geçimini sağlamayı artırım yapmak anlayışıdır bu. Vatandaş bu maaş artırımlarının akabinde ister istemez eşiyle dostuyla bir yere gidip oturmaktan vazgeçecek. Bunun yanı sıra tükettiği mallardan, besin mallarından kısıntıya gidecek. Çocuklarına harçlık veriyorsa ister istemez ölçüsü düşürecek. Evvelden çok sık söylenirdi sofralardan bir tabak eksilecek, yani tabaklardaki yemek ölçüsü azalacak böylece herkese daha az oranda yemek dağıtılacak zira ister istemez besinden da keseceksiniz. Kira, faturalar hepsini düşündüğünüzde bu maaşlarla vatandaşın ödemesi sıkıntı, mecbur bu yola başvuracak” diye konuştu.
EMEKLİNİN DURUMU HİÇ YETERLİ DEĞİL
Emeklinin durumunun ise hiç iç açıcı olmadığını tabir eden Hamzaçebi, “Memur emeklisinin tazminat ile bir mesken alabilmesi, başını sokacak bir mesken bulabilmesi de artık çok güç. Minimum fiyat emeklisi olanlar ise ömür gayretine devam edecek. Türkiye’de emekli maaşları açlık hududunun altında. Emekliler bilhassa büyük kentlerde yaşayan emekliler önemli bir geçim sorunu ile karşı karşıya. Kısıntıya giderek ne kadar yaşayabilirler bunu da bilemiyoruz. Emekli ve çalışan bu koşullar altında daha ne kadar devam edebilir bu önemli bir sorun Türkiye’de. Bu nedenle herkesi öncelikle demokratik haklarını kullanmak için toplumsal dayanak göstermeye çağırıyoruz. Bilhassa çalışanların haklarını savunabilmeleri için hak arayan sivil toplum kuruluşlarında bir ortaya gelmeleri bu süreçte büyük değer kazanıyor” tabirlerini kullandı.
