CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş’tan Ülkü Ocakları protokolüne tepki: Eğitimin kime verileceğinden çok, kimin tarafından verildiğine bakılmalıdır

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e, Ülkü Ocakları ile protokol imzalaması nedeniyle reaksiyon gösteren CHP Genel Lider Yardımcısı Suat Özçağdaş, “Bakanlığın tek başına bu kursları verebilecek niteliğe sahip olmasına karşın yaptığı bu protokol, açıkça bir zümreye imtiyaz sağlamasıdır ve asla kabul edilemez” dedi.

“Bu Protokol, Eğitim Hizmetinde Tarafsızlık Prensibini Açıkça Çiğnemiştir” sözünü kullanan CHP Genel Lider Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Suat Özçağdaş, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı ile Ulusal Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ortasında yapılan protokol hakkındaki telaffuzları üzerine toplumsal medya hesabı üzerinden açıklama yaptı. Özçağdaş’ın açıklaması şöyle:

BU PROTOKOL, EĞİTİM HİZMETİNDE TARAFSIZLIK UNSURUNU AÇIKÇA ÇİĞNEMİŞTİR

“Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı ile Ulusal Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ortasında yapılan protokol üzerine kimi açıklamalarda bulunmuş. Mevzuyla ilgili 9 Ocak 2025’de Ankara Yönetim Mahkemesi’nde protokolün iptali için dava açmıştık. Daha evvel de belirttiğimiz üzere yapılan bu protokol, başta eğitim hizmetinde tarafsızlık prensibini açıkça çiğnemiştir. Çünkü Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı, “Ülkücü Hareket” ismi verilen bir siyasi hareketin kuruluşudur.

EĞİTİMİN KİME VERİLECEĞİNDEN ÇOK, KİMİN TARAFINDAN VERİLDİĞİNE BAKILMALIDIR

Bakan ise bir vakıfla protokol yapmanın ardına sığınarak protokoller hukuk devleti unsurlarına uygun demektedir. Gerçek şudur ki bu protokol, tüzel açıdan Anayasa’ya, kanuna, yönetmeliğe ve genelge kararlarına terstir. Protokol Ulusal Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ile imzalanmıştır. Yani protokol, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindedir. Kaldı ki ilgili Vakıf bu bağlardan yararlanarak okullara da ayrıyeten girmektedir. Eğitimin kime verileceğinden çok, kimin tarafından verildiğine bakılmalıdır. Bilindiği üzere Bakan, cemaat ve tarikat uzantılarıyla yaptığı protokolleri de onları STK olarak görmesi ile açıklamıştı.

EĞİTİM BİR KAMU HİZMETİDİR VE TÜM EĞİTİM KURUMLARINDA SİYASET ÜSTÜ EĞİTİM ALMAK HER VATANDAŞIMIZIN ANAYASAL HAKKIDIR

Sonuç itibariyle Bakanlığın tek başına bu kursları verebilecek niteliğe sahip olmasına, bir milyona yakın öğretmen ve maaşlarını ödemekten imtina ettiği yüz bin usta öğretici olmasına karşın yaptığı bu protokol, açıkça bir zümreye imtiyaz sağlamasıdır ve asla kabul edilemez. Niyet ortadadır ve lafı evirip çevirmekle gizlenemez. Eğitim bir kamu hizmetidir ve tüm eğitim kurumlarında siyaset üstü eğitim almak her vatandaşımızın Anayasal hakkıdır.”