CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer: İthalatın hayvancılıkta çözüm olmadığı artık görülmelidir
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, hayvancılıkta yaşanan problemlere ait olarak, “2010 yılında başlayan ithal hayvan ve et uygulamaları her değişen Bakan tarafından üç yılda bitecek denildi, fakat bitmedi. Son iki yılda 1 milyon 200 bin baş hayvan ithal edildi. 2025 yılında da ithalatın sürmesi için Cumhurbaşkanı talimat verdi. İthalatın hayvancılıkta tahlil olmadığı artık görülmelidir” dedi. Küçük hayvan yetiştiricisi Çağlar Bayazıt ise “Artık yem maliyetlerinin önüne geçemiyoruz. Kredileri çekemiyoruz; çeksek bile geri ödemekte zorlanıyoruz” diye konuştu.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Niğde’nin Altunhisar ilçesinde küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapan Çağlar Bayazıt’ı ziyaret ederek, hayvancılıkta yaşanan meseleleri yerinde dinledi.
Gürer, “Ülkemizde et ve süt eserleri erişilemez hale geldi. Dar gelirli, taban fiyatlı ve emekliler için bu eserlere ulaşmak her geçen gün daha da zorlaşırken hayvan üreticileri de yarar elde edemediklerini söylüyorlar” dedi.
CHP’li Gürer, “Ülkemizde et sorunu var. Hayvancılık yapanlar bu işten para kazanmadığını söylüyorlar. Vatandaş kasaba gitti mi et alamıyor. Emekliler, taban ücretliler ve dar gelirliler et, süt, et ve sütten mamul eserlere erişmekte zorlanıyor. Ekonomik krizin en çok etkilediği kesim sabit ve dar gelirliler oldu. Bunun yanı sıra hayvancılık yapanlar da bu işten dertli” diye konuştu.
ÖMER FETHİ GÜRER: KÜÇÜKBAŞ HAYVANCILIK DESTEKLENMELİ
CHP’li Gürer, küçükbaş hayvancılığa takviye verilmesinin kıymetli olduğunu belirterek, “Ülkemizde büyükbaş hayvan varlığı giderek azalıyor. Son iki yılda 1 milyon 200 bin büyükbaş hayvan ithal edildi. Buna karşın ne et sorunu çözüldü ne de hayvancılıktaki sıkıntılar bitti. Uzmanlar, büyükbaş hayvancılık yerine ülkemizin yapısına uygun küçükbaş hayvancılığın desteklenmesi gerektiğini söylüyor. Et açığı bu formda ortadan kaldırılır. Bunun için de küçükbaş hayvancılık desteklenmeli” dedi.
“BÜYÜKBAŞ HAYVANDA 1 İLE 10 HAYVANI OLAN KÜÇÜK AİLE TİPİ İŞLETMELER BOŞALMIŞ”
“Ülkemizde 44 milyon hektar mera alanımız varken bu alan 14 milyon hektara düştü. İthal büyükbaş hayvan ağız yapılarından ötürü ülkemizdeki meralarda otlamaları mümkün değil. Bunun için yılın 12 ayı büyükbaş hayvana yem vermek gerekiyor ve bu maliyet çok yüksek. Lakin koyun için meralar var. Meralara götürülüp oralarda otlatılabiliyorlar. Kendi beslenmelerinin bir kısmını buradan karşılıyorlar. Buna karşın bölgeleri geziyorum; büyükbaş hayvanda 1 ile 10 hayvanı olan küçük aile tipi işletmeler boşalmış. Sadece ağıllarda koyunlara rastlıyoruz. Koyunlarla ilgili de mevcut süreçte meselelerin arttığını öğrendik.”
BESİCİ ÇAĞLAR BAYAZIT: YEM MALİYETLERİNİN ÖNÜNE GEÇEMİYORUZ
Küçük Hayvan yetiştiricisi Çağlar Bayazıt, yem maliyetlerinden kredi sıkıntılarına kadar küçükbaş hayvancılığın içinde bulunduğu durumu şu sözlerle anlattı:
“Çocukluğumdan beri küçükbaş hayvancılıkla uğraşıyorum. Fakat artık yem maliyetlerinin önüne geçemiyoruz. Kredileri çekemiyoruz; çeksek bile geri ödemekte zorlanıyoruz. Çekerken de öderken de çok badire yaşıyoruz. 8 kardeşiz, hepimiz burada çalışıyoruz ve geçimimizi büsbütün küçükbaş hayvancılıktan sağlıyoruz.”
“GEÇEN YILA NAZARAN BU YIL YEM FİYATLARINDA YÜZDE 100 ARTIŞ VAR”
Bayazıt, yem fiyatlarının yıllık artışının çiftçiyi nasıl zorladığını da vurgulayarak şu görüşlere yer verdi:
“Geçen yıla nazaran bu yıl yem fiyatlarında yüzde 100 artış var. Aşısı, veteriner masrafı derken hayvanımıza kendimiz bakıyoruz. Çoban tutsak bu işin altından kalkamayız. Kredi çekebildiğimizde borcumuzu fakat öteki borçla kapatabiliyoruz. İstediğimiz vakit krediye ulaşamıyoruz. Bölgede koyunculuk yapanların sayısı her geçen gün azalıyor. Maliyetler yüksek olduğu için kimse bu işi sürdüremiyor. İcraya düşüp konutu satılan da oldu, hayvanı ya da aracı satılan da… Artık bu işten büsbütün vazgeçenler çok.”
“KREDİ TEMİNİ VE YEM FİYATLARI BİZİ ÇOK ZORLUYOR”
Bayazıt, küçükbaş hayvancılıkta sürdürülebilirliğin takviyeyle mümkün olduğunu belirterek, “Bu şartlarda hayvancılığı kimseye tavsiye etmiyoruz. Lakin biraz çiftçiye dayanak olunsa, yem maliyetlerinde yardım edilse herkes severek yapar. Bundan 6-7 sene evvel işler çok hoştu lakin şu an para kazandırmıyor. Yıldan yıla hayvan sayımız düşüyor. Kâfi dayanağı alamıyoruz. Yem fiyatları artıyor. Krediye erişimde sorun yaşıyoruz. Bir kilo saman 4,5 lira, tonu 4 bin liradan saman alıyoruz. Onun dışında silaj, mısır samanı, küspe yem veriyoruz. Bir koyun bir günde 2 kilo yem tüketiyor. Kış döneminde meraya gitmiyor. Meraya gitse bile karnını doyuramaz, tekrar birebir yemi tüketiyor. 6 ay meraya gidiyor, 6 ay yem vermek zorundayız. Kredi temini ve yem fiyatları bizi çok zorluyor” tabirlerini kullandı.
ÖMER FETHİ GÜRER: ŞARTLAR AĞIRLAŞTIKÇA SORUN BÜYÜYOR
Gürer, “Koşullar ağırlaştıkça sorun büyüyor. Yapılması gereken, ödeme zahmeti çeken üreticinin yanında devletin durmasıdır. Üreticiye tolerans tanınmalı, bu işi sürdürebilmesi için gereken dayanak sağlanmalıdır” diye konuştu.
BESİCİ ÇAĞLAR BAYAZIT: DEVLETTEN KOYUNCULARI DESTEKLEMELERİNİ İSTİYORUZ
Besici Çağlar Bayazıt, kesim fiyatlarındaki adaletsizliğe dikkat çekerek, “Devletten koyuncuları desteklemelerini istiyoruz. Hayvanlar şu an 420 liradan bölüme gidiyor lakin biz bu fiyatı göremiyoruz. Mezbahadaki kesim fiyatını biz görmüyoruz. Vatandaş kasapta eti 550-600-650 liraya alıyor. Lakin bize geldiğinde bu hayvanı 6 bin 7 bin liraya veriyorlar” dedi.
ÖMER FETHİ GÜRER: TARIM AKP İLE SIKINTILI KILINDI
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Tarım AKP ile problemli kılındı. 2010 yılında başlayan ithal hayvan ve et uygulamaları her değişen Bakan tarafından üç yılda bitecek denildi, fakat bitmedi. Son iki yılda 1 milyon 200 bin baş hayvan ithal edildi. 2025 yılında da ithalatın sürmesi için Cumhurbaşkanı talimat verdi. İthalatın hayvancılıkta tahlil olmadığı artık görülmelidir. Tarım, ülkemizde gerçek desteklemelerle planlanarak, kamucu bir anlayışla ele alınmadıkça sıkıntılar bitmez. Büyükbaş hayvancılık yerine koyunculukla et açığının azalacağı söyleniyor, lakin son aylarda kesimhanelerde koyun eti, büyükbaş hayvan eti fiyatını geçti. O nedenle koyun yetiştiriciliğinin artırılması için besicinin sesi duyulmalı ve yem konusunda sübvanse edecek, yüzde 50 oranında iktidarın karşılayacağı bir sürece gereksinim vardır” formunda konuştu.
