CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı belirleme sürecine ait açıklamalarda bulunan ABB Başkanı Mansur Yavaş, seçim tarihi muhakkak olmadığı için adaylık tartışmasının ‘erken’ olduğunu söz etti. Yavaş’ın açıklamalarına CHP Sözcüsü Deniz Yücel, MYK toplantısından sonra cevap verdi.
“ADAYIN BELİRLENMESİ KADAR DOĞAL BİR DURUM OLAMAZ”
CHP’li Yücel, CHP’nin cumhurbaşkanı adayının erken açıklanmasına ait tenkitlere dair şunları söyledi:
“Öncelikle cumhurbaşkanı adayımızın belirlenmesiyle ilgili, sürecin işletilmesi, yolun belirlenmesi elbette eleştirilebilir. Biz tenkitlere hürmet duyarız. Lakin şunu tabir edeyim: CHP, ‘erken seçim’ değil, ‘derhal seçim’ diyen bir partidir. Yani, ‘2025 yılı içerisinde bu milletin önüne sandık gelecek’ diyen bir partidir. Münasebetiyle ‘derhal seçim’ diyen bir partinin cumhurbaşkanı adayını belirlemesi kadar doğal ve gerekli bir durum olamaz. Ayrıyeten CHP, Türkiye Cumhuriyeti’ne demokrasiyi getirme argümanında olan bir siyasi parti. Cumhurbaşkanı adayını aşikâr bir kişi, aşikâr bir heyet tarafından değil; en geniş iştirakle, en demokratik sistemle bütün üyelerine sorarak belirlemesi de çok yanlışsız ve gereklidir. Hasebiyle tenkitlere elbette hürmet duyarız lakin bu çalışmanın bugün yapılması bir gerekliliktir.”
MUHARREM İNCE’NİN CHP’YE DÖNÜŞÜ
Yücel, “Muharrem İnce’nin CHP’ye dönüşüyle ilgili takvim netleşti mi” sorusunu ise şöyle yanıtladı:
“Muharrem İnce geçmişte partimizde vilayet başkanlığı, milletvekilliği, küme başkanvekilliği yapan, hatta ve hatta cumhurbaşkanı adayımız olan bir kişidir. Bugün de bir siyasi parti lideridir. Bir siyasi parti önderinin partimize geçişiyle ilgili süreci, takvimi ve idaresi Sayın Genel Başkanımızın açıklaması ve sizlerle paylaşması daha doğrudur, daha uygundur.”
“HUKUKİ DEĞİL’ TARTIŞMALARI GEREKSİZ”
Yücel, “Cumhurbaşkanı adayını belirleme idaresi ile ilgili olarak ön seçimin hukuksal olmadığı tenkitleri var. Hakim kontrolünde bir ön seçimden mi kelam ediyorsunuz. Bir de bu bahiste PM toplanacak mı” sorularına karşılık verdi.
“Bizim ön seçimden kastımız -biz bunu daha evvel mahallî seçimlerde adaylar belirlenirken de söz ettik-sonuçlarına uyulacak bir sandık. Hakim kontrolünde öz seçim yapmanın zati Siyasi Partiler Kanunu’na nazaran aşikâr şartları vardır. Bizim ön seçimden kastımız; kimi partiler buna ‘eğilim yoklaması’ der, birtakım partiler buna ‘temayül yoklaması’ der biz ‘önseçim’ diyoruz. Sandık koyulacak ve o sandıktan çıkan sonuçlara uyulacak. Hasebiyle ‘hukukidir, değildir’ tartışması gereksizdir. Cumhurbaşkanı adayının ne formda belirleneceği esasen maddede açıkça düzenlenmiş ancak orada bizim tabir etmek istediğimiz ve yapmak istediğimiz şu: Muhakkak bir konsey, belirli bir kişi yahut birden fazla konsey değil; en geniş iştirakle CHP üyelerinin hepsine sorarak en demokratik ve iştirakçi teknikle adayımızın belirlenmesi. Ondan sonraki süreç zati kanunların, hukukun gösterdiği biçimde seçim takvimi açıklandığında işleyecektir.”