Diyanet Birlik-Sen Genel Başkanı Kenan Taş, Diyanet İşleri Başkanlığının maaş promosyon protokolü konusunda iştirak bankaları dayatmasını derhal sonlandırmasını isteyerek, “Çalışanların mali haklarını koruyacak ve en yüksek teklifi veren bankalarla muahedeler yapmalıdır. Promosyonun kullanımı ile ilgili helal-haramlık tercihini Diyanet çalışanlarına bırakın” dedi.
Diyanet Birlik-Sen üyeleri, Diyanet İşleri Başkanlığı önünde maaş promosyonuyla ilgili açıklama yaptı. Diyanet çalışanları, “Adil promosyon şeffaf ihale”, “Katılım Bankası dayatmasına son verilsin”, “Promosyon mutabakatı yapıp ikram diye vermeyin”, “Kanun gereği ikram almak yasaktır, promosyon almak yasaldır”, “Promosyon hakkımız için daima Birlikteyiz” yazılı dövizleri taşıdı.
Diyanet Birlik-Sen Genel Lider Kenan Taş, şunları kaydetti:
“Diyanet İşleri Başkanlığı 15 Mart 2025 tarihinde merkez ve taşra teşkilatını kapsayan yeni maaş promosyon ihalesini gerçekleştirecektir. Lakin üç yıl evvelki ihale süreci hukuksal süreçlere yönetim lehine müdahale edilerek sırf iştirak bankalarının davet edilmesi sonucu Ziraat Bankası ile yapılan muahedede Diyanet çalışanlarına 3 yıllığına sırf 2 bin 880 lira üzere düşük bir promosyon verilmiştir. O devirde öbür kamu kurumları çalışanları 15 bin 500 – 20 bin lira promosyon alırken, diyanet işçisine reva görülen bu ölçü, büyük bir mağduriyet oluşturmuştur.
Bunun yanında iştirak bankalarının sunduğu hizmet tarafından bu 3 yıllık süreçte, altyapı eksiklikleri, teknolojik yetersizlikler ve son derece düşük promosyon ödemeleri ile iştirak bankaları diyanet işçisini hem maddi hem manevi açıdan ziyana uğratmıştır. Buna karşın Başkanlığımız, bu dayatmayı sürdürmüş, çalışanların şikayetlerini görmezden gelmiştir. Bu defa sürecin şeffaf bir biçimde yürütülmesi, tüm bankaların ihaleye davet edilmesi ve işçinin ihale süreciyle ilgili bilgilendirilmesi artık kaçınılmazdır. Bunun için; Diyanet İşleri Başkanlığı, maaş promosyon protokolü konusunda iştirak bankaları dayatmasını derhal sonlandırmalı, çalışanların mali haklarını koruyacak ve en yüksek teklifi veren bankalarla muahedeler yapmalıdır. Mevzuat dışı formüllerle yapılan ve işçisi ziyana uğratan mevcut uygulamalar, çalışanların maddi ve manevi kayıplar yaşamasına neden olmaktadır.
“KATILIM BANKALARI DİYANET ÇALIŞANINI ÇANTADA KEKLİK OLARAK GÖRMEKTEDİR”
150 bin Diyanet işçisi, sadece iştirak bankalarına yönlendirildiği ve eksiklerine karşın yönetim tarafından korunduğu için iştirak bankaları Diyanet çalışanını çantada keklik olarak görmektedir.
Bankacılık hizmetlerinde altyapı eksiklikleri, müşteri memnuniyeti eksikliği ve yetersiz teknolojik imkanlar üzere nedenlerle iştirak bankaları, Diyanet çalışanlarına hak ettikleri hizmeti sunamamasına ve düşük promosyon vermesine karşın kazanan taraf sırf iştirak bankaları olurken, kaybeden taraf maalesef Diyanet çalışanları olmaktadır.
Başkanlık üst yetkililerinin iştirak bankalarıyla çalışmanın helal-haram ekseninde dayatılması, yanlışsız bir yaklaşım değildir. Din İşleri Yüksek Kurulu uzmanlarından kimileri bile bu bahiste kararın çalışanların insiyatifine bırakılmasının en hakikat yol olduğunu tabir etmektedir.
Bu sebeple promosyon konusunda en yüksek teklifi veren banka hangi banka olursa, onunla muahede yapılması, çalışanların mali haklarının korunması ismine en adil ve akılcı tahlildir.
”DAYATMALARA BÜSBÜTÜN KARŞIYIZ”
Diyanet Birlik-Sen olarak, iştirak bankalarına karşı olmadığımızı lakin dayatmalara büsbütün karşı olduğumuzu, Diyanet çalışanlarının tercihlerine hürmet duyulması gerektiğini, şeffaf ve adil sürecinin olmazsa olmaz olduğunu, birinci günden bu yana savunuyoruz ve bu duruşumuzu koruyoruz.
Promosyon sürecini şeffaf bir biçimde yürütün. İştirak bankaları dayatmasından vazgeçin. En yüksek teklif veren banka ile mutabakat sağlayın. 2007/21 sayılı Başbakanlık genelgesi gereği yapılan muahedeyi kurum web sitesinde yayınlayın. Promosyonun kullanımı ile ilgili helal-haramlık tercihini Diyanet çalışanlarına bırakın. Çalışanların mali haklarını ve tercihlerine saygıyı öncelik haline getirin.”