Kilauea – ABD
Kilauea, Hawaii’nin volkan kraliçesi olarak bilinir. Dünya üzerindeki en faal yanardağlardan biri olan Kilauea, adeta durmaksızın lav püskürtüyor. 1983’ten 2018’e kadar kesintisiz bir formda lav akıttı. Bölgedeki mahallî halk, yanardağı Pele ismini verdikleri bir tanrıça ile özdeşleştiriyor. Kilauea’nın lav akıntıları o kadar etkileyici ki hem bilim insanlarını hem de turistleri büyülemeye devam ediyor. Farklı olan, Kilauea’nın lavları bir yandan yıkıcı olurken bir yandan da Hawaii adalarının büyümesine katkıda bulunuyor.
Etna – İtalya
Avrupa’nın en yüksek ve en etkin yanardağı olan Etna, Akdeniz’in kalbinde bulunuyor. İtalyanlar için bir yandan korkutucu, öteki yandan epey heyecan verici bir doğal olağanüstü. Etna’nın patlamaları, antik vakitlerden beri mitolojilere ilham kaynağı olmuştur. Lavları, tarıma elverişli volkanik topraklar yaratarak mahallî iktisada katkı sağlıyor.
Stromboli – İtalya
“Akdeniz’in deniz feneri” lakaplı Stromboli, geceleri lav püskürtmesiyle meşhur. Bu yanardağın patlamaları, yaklaşık 2000 yıldır sistemli aralıklarla devam ediyor. Stromboli’yi izlemek için çeşitler düzenleniyor.
Eyjafjallajökull – İzlanda
Eyjafjallajökull’u hatırlamak için biraz lisan jimnastiği gerekebilir lakin kendisi, 2010 yılında yaptığı patlama ile ismini tüm dünyaya duyurdu! Avrupa hava trafiğini altüst eden bu yanardağ, İzlanda’nın dramatik görünümünün tam ortasında yer alıyor. Buzulların altından gelen lavlar, patlama sırasında eriyerek sel baskınlarına neden oldu. Eyjafjallajökull’un yarattığı görünümler bir yandan korkutucu bir yandan da büyüleyiciydi. İzlanda’nın soğuk atmosferine tezat oluşturan sıcak lav akıntıları, tabiatın gücünü gözler önüne seriyor.
Mount Merapi – Endonezya
Endonezya’nın “Ateş Dağı” lakaplı yanardağı Mount Merapi, ismini hak edecek kadar etkin bir yapıya sahip. Neredeyse her on yılda bir büyük bir patlama gerçekleştiriyor. Bölge halkı için hem kutsal hem de tehlikeli bir volkan. Lokal inanışlara nazaran, Merapi’nin manevî güçlere sahip olduğu düşünülüyor. Bunun yanı sıra lav akıntıları ve kül bulutları, etraftaki tarım alanlarına ziyan veriyor fakat birebir vakitte volkanik toprağı da bereketli hale getiriyor.
Popocatépetl – Meksika
Meksika’nın gururu olan Popocatépetl, etkileyici bir görkeme sahip. Halk ortasında “Popo” olarak anılan bu yanardağ, sık sık duman ve kül püskürtüyor. İsmi, Aztek mitolojisinde “Dumanlı Dağ” manasına geliyor. Popocatépetl’in çabucak yanı başında Iztaccíhuatl isminde bir öteki yanardağ bulunuyor. Efsaneye nazaran bu iki yanardağ, birbirine aşık olan bir savaşçı ve bir prensesin kıssasını temsil ediyor.
Venüs (Mount Vesuvius) – İtalya
Tarihin en ölümcül volkanik patlamalarından biri, M.S. 79 yılında Vezüv Yanardağı tarafından gerçekleştirilmişti. Pompeii ve Herculaneum kentlerini yok eden bu patlama, volkanların yıkıcı gücüne dair en bilinen örneklerden biri. Bugün hâlâ faal olan Vezüv, Napoli’nin çabucak yanında yükseliyor ve bir yandan da tehlike oluşturuyor.
Sakurajima – Japonya
Japonya’nın güneyinde yer alan Sakurajima, daima olarak kül püskürten bir yanardağ. Etrafındaki köylerde yaşayan beşerler için bu kül bulutları adeta günlük hayatın bir kesimi haline gelmiş. Sakurajima’nın patlamaları tertipli aralıklarla gerçekleşiyor ve bilim beşerlerine daima inceleme fırsatı sunuyor. Ayrıyeten yanardağın etrafındaki görüntü, turistik açıdan epey cazip.
Taal – Filipinler
Taal, etkileyici bir gölün ortasında yer alıyor ve bu imajıyla tam bir kartpostal hoşluğu sunuyor. Fakat göründüğü kadar pak değil! 2020’de yaptığı büyük patlama ile etrafındaki binlerce kişiyi tahliye etmek zorunda bıraktı. Taal’ın lav püskürttüğü anlar, tabiatın gücüne hayran bırakan bir görsel şölen yaratıyor.
Nyiragongo – Demokratik Kongo Cumhuriyeti
Nyiragongo, dünyanın en süratli akan lavlarına konut sahipliği yapıyor. Bu özellik, onu hem büyüleyici hem de hayli tehlikeli kılıyor. 2002 yılında gerçekleşen bir patlama sırasında lav akıntıları, Goma kentine kadar ulaştı ve binlerce insanın hayatını etkiledi. Yanardağın doruğunda, kaynayan lav gölü, daima hareket halinde.