Erdoğan’dan Trump’a Malezya’dan yanıt: Gazze’de ikinci Nekbe’ye kimsenin gücü yetmez
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi temaslarda bulunmak üzere özel uçak “TC-TRK” ile Malezya’nın başşehri Kuala Lumpur’a geldi.
Erdoğan’ı, Kuala Lumpur Memleketler arası Havalimanı’nda, Malezya Başbakanı Enver İbrahim ve eşi Dr. Wan Azizah İsmail, Türkiye’nin Kuala Lumpur Büyükelçisi Buyruk Salim Yüksel, Malezya Savunma Bakanı Mohamed Khaled Nordin ile büyükelçilik çalışanı ve öbür yetkililer karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım ile Cumhurbaşkanı Dış Siyaset ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç da Malezya’ya geldi.
Erdoğan’a, Putrajaya Memleketler arası Kongre Merkezi’nde Perak Sultanı Nazrin Şah tarafından fahri doktora beratı tevdi edildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeni Yüzyılda Türkiye-Malezya Stratejik İşbirliği toplantısı kapsamında kamu çalışanları ve üniversite öğrencilerine hitap etti.
“DÜNYAMIZ YENİ BİR PAYLAŞIM ARBEDESİNE SÜRÜKLENİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malezya başkanına teşekkür ederek başladığı konuşmasında, “Geçtiğimiz yıl diplomatik münasebetlerimizin tesisinin 60. yıldönümünü daima birlikte idrak ettik. Ülkelerimiz ortasındaki bu yakın ve dostça ilgilerin gelecekte de sürmesini temenni ediyorum. Malezya ziyaretimizi bölgesel ve global gelişmeler bağlamında değerli değişimlerin yaşandığı bir devirde gerçekleştiriyoruz. Üretim, tüketim, dağıtım alışkanlıkları kökten değişirken eş vakitli olarak dünyamız yeni bir paylaşım arbedesine gerçek sürükleniyor. Bu değişim fırtınası global ölçekte siyasi, toplumsal ve ekonomik vir kadro kırılmaları da beraberinde getiriyor. Ülkeler ortası rekabetin daha yıkıcı hale geldiğini, kutuplaşmanın daha da arttığınıi muhafazacı ve tek taraflı yaklaşımların rutinleştiğini müşahade ediyoruz.” diye konuştu.
“ADALETİN RAFA KALDIRILDIĞI YERDE BARIŞ OLMAZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kalablıktan ellerini vicdanlarına koyarak düşünmelerini isteyip şu sorulara karşılık verilmesini istedi:
“1960’larda başlayan bağımsızlık hareketlerinin önünün bir müddet sonra askeri darbelerle kesilmesi tesadüf müdür? Soğuk savaşın iki ana aktörü ortasındaki bilek güreşinin kurbanlarının mazlum milletler olması yalnızca tesadüf mıdır?
Büyük güçlerle ticari alakalarını daha istikrarlı, daha adil bir noktaya çekmek isteyen önderlerin alaşağı edilmesini pak görebilir miyiz? Bugün dünya nüfusunun toplam gelirden aldığı hisse sadece yüzde 1,3 ise bunda sistemden kaynaklanan bir sorun yok mudur?
Kuzey Amerika’da doğan bir çocuğun Afrika’da yaşayan 70 çocuktan daha fazla imkana sahip olmasını olağan karşılayabilir miyiz?
Karşılaştırmaları ve örnekleri çoğaltabilriz, haklıyı, mazlumu, zayıfı değil, güçlüyü, zorbayı, seçkini, zengini koruyan bu yapının tıpkı formda devam etmesi gerçek da mümkün de değildir. Zira adaletin olmadığı, adaletin yırtıcı çıkarlar uğruna rafa kaldırıldığı bir yerde insanlık ismine barış, huzur ve kalkınma olmaz.”
“SORUNLARIN TAHLİLİ İÇİN YENİ BİR GLOBAL TERTİBE GEREKSİNİMİMİZ VAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan insanlığa biçilen bu elbisenin dünyaya çok dar geldiğini belirterek, “Son devirde giderek artan dayatmaları, imtiyazını kaybetmek istemeyenlerin çırpınışları olarak kıymetlendiriyoruz. Gücü elinde bulunduranın her vakit haklı çıktığı bu adaletsiz tertibe itirazımızı her tabanda açıkça lisana getiriyoruz.
Türkiye olarak biz her şeyden evvel nüfusu 2 milyarı aşan İslam aleminin temsil edilmediği bir yapının kendisi adil olmadığı için adalet de dağıtamaz.
Dünya nüfusun dörtte birinin dışlandığı bir yapının güvenlik dağıtması, kürese istikrar ve barışa hizmet etmesi beklenemez. Birebir durum global idare sisteminde temsil imkanı bulamayan öteki kümeler için de geçerlidir. Münasebetiyle sıkıntıların tahlili için yeni bir anlayışa yeni bir global tertibe gereksinimimiz var.”
“FİLİSTİN’İN HAYKIRAN SESİ OLDUK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendi hakkımızı savunurken, diğerlerinin yaşadığı haksızlık ve acılara da gönlümüzü açma cüreti gösterebilmeliyiz. Altta kalanın canının çıktığı bir yerde sırf tasa, gözyaşı ve acı olur. Biz Türkiye olarak bu türlü bir bakış açısıyla hareket ediyoruz.
İsrail’in soykırım uyguladığı Gazze’de katliamların başladığı birinci günden itibaren çok ağır bir diplomasi trafiği yürüttük. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu dahil tüm platformlarda, İsrail terörüne dikkat çektik, zulmü lanetledik, Filistin’in haykıran sesi olduk.
Gazze’ye gönderdiğimiz 100 bin tonu aşan insani yardımın yanı sıra İsrail’le ticari bağları büsbütün durdurarak reaksiyonumuzu çok net ortaya koyduk.
“BİRLEŞMİŞ MİLLETLER KATLİAMA DUR DİYEMEDİ”
Saldırıların sona ermesi ve sorumluların memleketler arası hukuk önünde hesap vermesi için de her türlü uğraşı gösterdik. Bu uğraşlarımızdan ötürü çok baskı gördük, tehdit edildik, siyonist lobinin prestij suikastlerine maruz kaldık. Hiçbir vakit zulme ve zalime boyun eğmedik.
Gazzeli ve Filistinli mazlumları bir an olsun sahipsiz bırakmadık. Bu süreç bizlere memleketler arası sistemin acizliğini de gösterdi. İsrail’in Gazze’de birden fazla çocuk ve bayan 61’i aşkın Filistinlinin hayatına mal olan katliamlarına BMGK dur diyemedi. Batı dünyası 471 gün müddetinde çok berbat bir imtihan verdi.” diye konuştu.
“FİLİSTİN HALKINA İKİNCİ BİR NEKBE YAŞATMAYA KİMSENİN GÜCÜ YETMEZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan soykırımı iliklerine kadar yaşayan Filistinlilerin teslim olmadığını vurgulayarak, “Direniş güçlerinin kahramanca çabası sayesinde İsrail stratejik maksatlarına ulaşamadı.
19 Ocak’ta Filistin direniş hareketi Hamas ve İsrail ortasında ateşkes muahedesine varıldı. Lakin İsrail’in hukuk tanımaz ve şımarık halini sürdürdüğünü görüyoruz.
Filistinlileri binlerce yıldır yaşadıkları topraklardan sürgün etmeye yönelik tekliflerin ciddiye alınır bir tarafı yoktur. Filistin halkına 2. bir Nekbe yaşatmaya kimsenin gücü yetmez, yetmeyecektir.” sözlerini kullandı.
Malezya ziyaretinin akabinde Erdoğan, Endonezya ve Pakistan’a gidecek. Yüksek Seviyeli Stratejik İşbirliği Kurulu Toplantılarına başkanlık edecek.
