Gerçeği öğrenenler şaşkınlıktan ‘Yok artık’ dedi. Pazarda vatandaşa yerli diye satıyorlar!

AKP’den evvelki Türkiye’de 7 bölgede üretilen eserler Türkiye’yi kendi kendine yetebilen ülkeler ortasında tutuyordu. İktidarın yanlış siyasetleri Türkiye’ye büyük darbe vurdu. Zerzevat ve meyvede ihraç eden ülke bahsimizden çıkarıp ithal eden ülke pozisyonuna getirdi.

Gemi, TIR, uçak ve trenlerle Türkiye’ye diğer ülkelerden getirilen zerzevat ve meyveler pazarlarda satılıyor. İthalata karşın fiyatlar cepleri yakmaya devam ediyor. Vatandaşın alım gücü her geçen gün düşüyor.

Kilo ile eser aldıkları günlerin gelmesini bekleyen vatandaşlar, çarşı pazarda zerzevat fiyatlarının yüksekliğinden şikâyetçi. Bilhassa kış zerzevatları tezgâhlarda epey değerli. Yerli üreticiler ise artan maliyetlerle üretim yapmakta zorlanıyor.

Gıda enflasyonu, halkın gelirinin kıymetli bir kısmını besine harcamasını zarurî kılarken, hükümet bu sorunu ithalatla çözmeye çalışıyor. Lakin, artan ithalat Türkiye’nin dışa bağımlılığını artırırken, yerli üreticinin durumunu zorlaştırıyor.

İTHALATA REKOR HARCAMA

2024 yılının Ocak-Kasım periyodunda Türkiye, zerzevat ve meyve ithalatına 1 milyar 208 milyon dolar harcadı. Bu periyotta ithalatı artan eserler ortasında, kış sebzelerinin yanı sıra marul üzere eserler de dikkat çekti.

İran’dan 777 ton karnabahar, 621 ton iceberg marul ve 16 ton kırmızılahana ithal edildi. Mısır’dan ise 65 ton marul alındı. Fakat, ithalata karşın Kasım ayında zerzevat fiyatları yüzde 30 arttı.

Geçen yıl ithalat artışıyla kış sebzelerinde fiyat artışları hızlandı. Zerzevat fiyatları bir ayda yüzde 30 yükseldi. Lakin ithalat sonucu, Aralık ayında zerzevat fiyatlarında yüzde 2’lik bir düşüş yaşandı.

Bu durum, ithalatın fiyatları düşürme konusunda ne kadar süreksiz olduğunu gösteriyor. Tarım müellifi Gazi Kutlu, Türkiye’nin ithalatla bu sorunu çözmesinin mümkün olmadığını belirtiyor.

TÜRKİYE ZERZEVAT İTHALATÇISI KONUMUNDA

Kutlu, Türkiye’nin yıllardır çeşitli tarım eserlerinde ithalatçı pozisyonuna geldiğini vurguladı. Son yıllarda, bilhassa İran’dan iceberg marul, karnabahar ve kırmızılahana ithalatı yapıldığını belirten Kutlu, bu ithalatın besin güvenliğini tehdit ettiğini söyledi. Türkiye’nin tarım potansiyelinin yüksek olduğunu lakin yanlış tarım siyasetlerinin çiftçiyi güç durumda bıraktığını tabir etti.

KÖKLÜ DEĞİŞİM ŞART

Tarım muharriri Kutlu, Türkiye’nin tarım siyasetlerinin esaslı bir değişime muhtaçlık duyduğunu söyledi. Üreticiyi desteklemek ve maliyetleri düşürmek yerine ithalatla günü kurtarmaya çalışan siyasetlerin çiftçiyi ve tüketiciyi mağdur ettiğini belirtti. Bilhassa besin enflasyonunun, Türkiye’yi Avrupa ve OECD ülkeleri ortasında birinci sıraya taşıdığını hatırlatarak, bu sorunun çözülmesi gerektiğini vurguladı.

HAYVAN İTHALATİ TAHLİL OLMADI

Uzmanlar, ithalatın kısa vadede fiyatları düşürse de uzun vadede ziraî üretimi desteklemediğini belirtiyor. Besin eserlerinin ithalatına dayalı bir tahlilin sürdürülebilir olmayacağını savunan Kutlu, “15 yıldır hayvancılık bölümünde ithalat tahlil olmadı. Bugün temel tarım eserlerini ithal ediyoruz” halinde konuştu.