Hırsız ısırığı az daha kolundan ediyordu!

Üsküdar’da esnaflık yapan N. U. 1,5 yıl evvel dükkanına giren yaşadığı arbede sırasında hırsızlardan biri tarafından ısırıldı. İki hırsızdan biri kaçarken, yakalamayı başardığı öteki hırsız ise, N.U.’nın sol elini ısırarak kaçtı.

Yaşadığı olay sonrası ambulansla hastaneye götürülen şanssız adama acil serviste pansumanları yapıldı ve rastgele bir kırık olmadığı için taburcu edildi. Fakat sonraki gün aniden şiddetli titreme ve ateş bulguları başlayınca tekrar hastaneye götürülmek zorunda kalınan hasta, Sultan 2. Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi enfeksiyon servisine yatırıldı.

N.U. burada 15 gün yatarak ağır enfeksiyon tedavisi gördü. Bu sırada elindeki yara ilerledi ve kolu dirseğine kadar iki katı hacme ulaştı.

KOLU KESİLME KADEMESİNE GELDİ

Kesilme etabına gelen kolu için hastanenin Deniz ve Sualtı Hekimliği kısmı devreye girdi ve N.U. ivedilikle hiperbarik oksijen tedavisine alındı.

Dr. Öğr. Üyesi Yavuz Aslan liderliğindeki grup tarafından gerçekleştirilen ve akabinde fizik tedavisiyle yaklaşık 3,5 ay süren gayretler sonucu N.U. kolsuz kalmaktan kurtarıldı.

GÜNLERCE BASINÇ TEDAVİSİNE GİRDİ

Olayın kendilerini de çok şaşırttığını kaydeden Uzman Doktor Yavuz Aslan “Hastanın sol elinde büyük bir iskemik, nekrotik tabanlı, yani kanlanması bozulmuş, makûs bir yara olduğunu fark ettik. Birkaç gün içerisinde ön kolunda şiddetli bir ödem vardı bu dirseğe kadar yayılıyordu. Biz bilhassa bu şekil yaralarda hiperbarik oksijen tedavisini ön planda tutuyoruz, enfeksiyon tedavisine yardımcı olması açısından. Hastaya günde 1 seans olacak formda 2 saat süren hiperbarik oksijen tedavisini planladık. Yara pansumanlarına geçtik yaklaşık 1 hafta sonra yara debride edebileceğimiz yani temizleyebileceğimiz konuma geldi. Yara paklığını yaptık nekrotik dokuları kaldırdık, tendonları açığa çıkmıştı, buraya özel kolajen unsurlar koyduk. Yaklaşık 1,5-2 aylık süreçte hastanın yarası büsbütün güzelleşti. El işlevlerini kullanabilir hale geldi. Hastanın elini ve ön kolunu ampitasyondan yani kesilmekten kurtardık. Daha sonra da el hareketlerinin büsbütün yerine gelmesi için fizik tedavi kısmına yönlendirdik” sözlerini kullandı.

“LİTERATÜRE GİRECEK”

Uzman Doktor Aslan, meslek hayatı boyunca insan ısırığına dair hiçbir hadiseyi tedavi etmediğini, olayın kendilerini de şaşırttığını anlattı.

İnsan ağız florasında bulunan bakterilerin olağanda bir probleme yol açmadığını lakin cilt altı dokuya girdiğinde şiddetli tablolara yol açabileceğini söyleyen Aslan, “İnsan ağız florasında bulunan bakteriler vardır Eikenella yahut Kingella cinsi. Bizim aldığımız örneklerde de bu çeşit bakteriler üremişti. Şiddetli bir ödem yaparak ve lenf akımını tıkayarak kuvvetli bir ödeme neden oluyorlar. Bu da sirkülasyonu bozuyor, yaranın uygunlaşmasını geciktiriyor. El hacmi yaklaşık 1,5 – 2 kat artmıştı; bilhassa el bileğinden dirseğe kadar olan kısımda. Apseyi anbiyotiklerin temizlemesi çok sıkıntı. Oraya cerrahi bir temizleme sürecinin yapılması gerekiyor. Hiperbarik oksijen tedavisinin çok şiddetli bir ödem çözücü tesiri vardır. Hiperbarikle eş vakitli olarak yaraya cerrahi temizleme sürecinin yapılması gerekiyor. 1-1,5 aylık süreçte güzelleştirerek ampütasyondan kurtardık. İnsan ısırığına dair bir hadise tedaviş etmemiştik. Bu bizim için birinci oldu. İnsan ısırığının ne kadar şiddetli bir yara yaptığuını görmüş olduk. Hastanın elini literatürde birinci sefer gördüğümüz bir yara biçiminde ampütasyondan kurtarmış olduk. Literatürde insan ısırığına bağlı yaralar var fakat daha ufak yaralar; ampütasyona giden yaralar var lakin kurtarılamamış. Biz burada hiperbarik oksijen tedavisini de uygun kademede eklediğimiz için hastanın eli ampütasyondan kurtuldu. 35-40 seansa yakın hiperbariğe girdi, yara kapandıktan sonra 5 seans daha devam ettik. Bunu bir makale olarak yayınlama kademesindeyiz. Bilhassa dişlerin cilt altına temas ettiği ve derin yara açtığı durumlarda dişlerde olağanda rastgele bir düşünceye yol açmayan patojen mikroplar, insan derisinin altına girdiğinde enfeksiyon yaratıp önemli sonuçlara neden olabiliyor” dedi.

“60 YAŞIMDAYIM BİRİNCİ KERE DUYUYORUM”

Hasta N. U. ise hırsızların hala yakalanamadığını, olaydan bir müddet sonra dükkanının ikince kere soyulduğunu anlatarak “Hırsızları yakaladım, iki kişiydiler. Birini yakaladım oburu de kendini kurtarmak için tekmeyle geriden bana vuruyordu. Benim yakaladığım kişi elimi ısırdı. Elimi ısırınca kolumda güç kaybı oluştu. Elimdeki ısırıktan dolayı acı duyduğum için ambulans çağırdım. Gece saat 04.00’te ateş ve rahatsızlık hissettim. Tekrar geldim enfeksiyon olduğunu söylediler. Hastaneye yatırdılar hastanede 15 gün enfeksiyon servisinde uzun bir tedavi gördüm. Isıran şahısta çok ağır bir bakteri varmış, 3 ay boyunca da gördüğüm ağır hiperbarik tedavi ve fizyoterapi tedavisi sonucu elim kurtuldu. 60 yaşındayım, birinci kere insan ısırığının bu türlü bir şeye yol açabildiğini burada öğrendim. Bu olaydan sonra dükkanım yağma edildi. Dükkanın kasasını bile götürdüler. Kollayıcı kapıyı sökmüş götürmüşler” dedi.