Horlamayı sakın küçümsemeyin: Aniden ölebilirsiniz

Horlamanın, burun ucundan ses tellerine kadar olan üst teneffüs yolundaki daralma ya da tıkanıklıklardan kaynaklandığını belirten Op. Dr. Oksay, “Erişkinlerde en sık karşılaşılan nedenler ortasında burun etlerinin şişliği ve burun kemiği eğriliği bulunurken; çocuklarda geniz eti ve bademcik büyüklüğü dikkat çekiyor. Ayrıyeten kilolu bireylerde boyun etrafındaki yağlanmaya bağlı olarak lisan kökünün geriye kaymasının da hava yolunu tıkayarak horlamaya ve uyku apnesine yol açabildiğini.” tabir etti.
Uyku apnesinin iki ana çeşidi olduğunu açıklayan Oksay şöyle ekledi:
“Tıkayıcı (Obstrüktif) Uyku Apnesi: En sık rastlanan tiptir. Üst teneffüs yolunun gevşeyerek uyku sırasında kapanmasıyla meydana çıkar. Çoklukla horlamayla birlikte gözlemlenir. Santral Uyku Apnesi: Daha seyrek görülür. Beynin teneffüsü düzenleyen merkezlerinin kâfi ihtar vermemesi sonucu oluşur. Bu tipte horlama olmayabilir, teşhis koymak daha güçtür.”
Her iki apne tipinin de uyku laboratuvarlarında gerçekleştirilen polisomnografi (uyku testi) ile belirlenebildiğini lisana getiren Oksay, horlama sorunu yaşayanların kesinlikle bir doktorla görüşmesi gerektiğini vurguladı.
Uyku apnesinin erişkinlerde daha riskli sonuçlara neden olabileceğini belirten Oksay, bu sorunun kalp ritim bozuklukları, yüksek tansiyon, inme ve ani gece vefatları ile yakından irtibatlı olduğunu açıkladı.