Hüsnü Mahalli altını çize çize uyardı! Bu coğrafyada korkunç şeyler dönüyor…

Gazeteci Hüsnü Mahalli, geçmişten bugüne Türkiye’nin dış siyasetteki adımlarını ve iç siyasi yapısını eleştirerek değerli ikazlarda bulundu. Mahalli, 2004’teki mayın temizleme tartışmalarından başlayarak, 2011’de Kürecik Üssü’nün İsrail’i muhafaza gayesiyle kurulduğunu ve bunun Arap Baharı ile birlikte Suriye ve İran’a yönelik bir planın kesimi olduğunu öne sürdü.

Mahalli ayrıyeten Galataport ihalesinin bir Yahudi şirketine verilmesi nedeniyle dönemin Maliye Bakanı Abdüllatif Şener’in istifa ettiğini hatırlatarak, Türkiye’deki siyasi geçişkenliğin ve toplumsal yapının karmaşıklığına dikkat çekti.

“Bu coğrafyada müthiş şeyler dönüyor ve hepsi Türkiye’yi ilgilendiriyor” diyen Mahalli, bilhassa muhalefete seslenerek yaratıcı ve sakin bir halde tahlil üretme davetinde bulundu. Geleceğin çok tehlikeli olabileceğini vurgulayan Mahalli, Türkiye’nin sosyolojik ve ruhsal problemlerle karşı karşıya olduğunu belirtti.

Hüsnü Mahalli şöyle konuştu:

Bu iktidarın daha birinci yıllarında 2004’tü yanlış hatırlamıyorsam. Mayın temizleme işi verildiğinde bir sürü tantana çıktı. 2011’de Kürecik Üssü İsrail’i koruyacak diye yapıldığında 2011’in sonu 2012’nin başında Arap Baharı ile birlikte biz o vakit dedik, bunlar Suriye için ve İran için büyük tezgahlar peşindeler. Yok yok dediler. Çıktı ortaya Kürecik Üssü’nün ne işe yaradığı fakat tekrar 2004′ ya da 2005’ti yanlış hatırlamıyorsam. Galataport tartışması vardı biliyorsunuz. Tekrar bir Yahudi şirketine veriliyordu. Hatta o vakit Abdüllatif Şener bu olaydan ötürü Erdoğan’la arbede ettiği için istifa etti. Abdüllatif Şener’in telaffuzuyla söylüyorum. Recep Tayyip Erdoğan Başbakan olarak Abdüllatif Şener de bakan olarak şunu imzala filan dediği için o da ben imzalamam dedi. O Galataport ihalesi için bir Yahudi şirketine verme konusunda ve Abdullatif Şener istifa etti. Abdülatif Şener, sonra muhalefete geçti. Sonra CHP’li oldu. En militan CHP’li oldu. Sonra apansızın tekrar AKP’li oldu. Bu türlü bir ülkede yaşıyoruz. Bu türlü bir toplum karakterine sahibiz.

Şimdi hasebiyle bu türlü bir yapıda, bu türlü bir siyaset yapısında, siyaset kurgusunda ve hepsinden daha değerlisi sosyolojik ve ruhsal birçok sorunun yaşandığı bir ülkede sakin bir halde kendimizi denetim ederek oturup yaratıcı olmak zorundayız. Nasıl kurtarabiliriz bu ülkeyi? Bu lafım olağan muhalefete. Nasıl kurtarabiliriz? Kâfi ya! Nitekim gelecek çok tehlikeli. Önümüzdeki periyotta bu coğrafyada çok tehlikeli şeyler olacak. Yani umarım ben yanılıyorum. Ancak ben biraz biliyorsam bu coğrafyayı ve biraz da her gün her şeyi takip eden bir Hüsnü olarak söylüyorum. Fecî şeyler dönüyor ve hepsi Türkiye ilgilendiriyor. Her şey Türkiye ilgilendiriyor lakin maalesef kimse bunları konuşmuyor. Ya da neyi konuşsunlar zati herkes düzmece diplomalı.