İmamoğlu’ndan olay olacak çıkış: Cürmü kadar yer yakar

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Bakırköy’de gençlerin ders çalışabilmesi ve toplumsallaşması için yapılan Gençlik Merkezi’nin açılışına katıldı.
Bakırköy Belediyesi’nin açılışında konuşan İmamoğlu, konuşmasında son zamanlardaki siyasi baskılara da yer verdi.
İmamoğlu, “Senin uykunu ne kaçırıyor?” derseniz, bu yapılan berbatlıklar, bana gelirken vekilimle de konuştum. Vallahi ne uykumu kaçırıyor ne canımı sıkıyor. Yani hiç umurumda da değil. Onu yapacaklarmış, bunu yapacaklarmış” sözlerini kullandı.
“CÜRMÜ KADAR YER YAKAR”
Baskıların hiç umurunda olmadığını belirten İmamoğlu, “Kötülükleri, bütününe baktığımda hepsi bir avuç insan, cürmü kadar yer yakar” dedi.
İmamoğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Lider Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ‘bugünün’ yaşatıldığı için başının öne eğildiğini söyledi.
İmamoğlu şöyle konuştu:
“BUNUN YERİNE BUNLARI KONUŞMAK…”
- Milletin, milletin beni uykusuz bırakan, benim canımı sıkan, benim yüreğimi burkan bu milletin, bu aziz milletin, bu cennet vatanda zenginliği konuşacağımız, zenginliği adil paylaşıp memnun olacağımız, insanların refah içinde olabilecekleri bir ülkenin şartlarını konuşmak yerine bunları konuşmak benim canımı yakıyor ve yüreğimi burkuyor.
“BAŞIM ÖNE EĞİLİYOR”
- Yani 100 yıl evvel o sağlam temeli atan Mustafa Kemal Atatürk’e bugünü yaşattığımız için başım öne eğiliyor, bu kadar net.
- Onun için bir an evvel başımızı dimdik ayağa kaldırmak ve bu ülkede çocuklarını, gençlerini memnun, geleceğe düzgün hazırlanmışlıkları bir vatan haline getirmek zorundayız.
- Aksi takdirde bu vatan gençler için kolay terk edilecek vatan durumuna, pozisyonuna girmekte. Doğusundan batısına, güneyinden kuzeyine her coğrafyadaki his budur.
- Benim gencim bugün dünyada yaratıcılıkta, girişimcilikte, üretimde dünyanın hiçbir ülkesindeki gençten daha aşağı kalır yanı yok.
- Benim kendi evlatlarım var. Hiçbir evladını, bu memleketin hiçbir evladını kendi evladımdan ayırmadan tabir ediyorum. O denli yetenekli, o denli candan, o denli içten, o denli enerjik çocuklarıyla, gençleriyle karşılaşıyorum ki inanılmaz bir, inanılmaz bir şeye kapılıyorum. Diyorum ki “Biz bunlara nasıl bu berbatlığı yapıyoruz?” yani.
“ACİLEN BU ÇOCUKLARA EĞİTİM UYGULAMALARINI KAZANDIRMALIYIZ”
- O bakımdan bizim hemen bu yeni nesile, bu çocuklara, gençlere çağın gerektirdiği eğitim uygulamalarını kazandırmalıyız.
- Eğitimin tabana vurduğu bu ortamdan bir an evvel onları kurtarıp dünyanın en çağdaş eğitim düzeyine çocuklarımızı, gençlerimizi taşımalıyız
- Sadece özel eğitimin, daha doğrusu özel bölümün eğitimde büyük orana ulaştığı Türkiye değil. Türkiye’de her çocuğun eşit bir biçimde fiyatsız eğitim aldığı şartları bu ülkenin, bu vatanın her evladına sağlama sorumluluğunu ivedilikle yerine getirmeliyiz.
- O vakit kalkınırız, bu kadar net. Öbür bir yolu yok bu işin.