Son yıllarda gerçekleştirilen kapsamlı bilimsel araştırmalar, sağlıklı bir hayat stilinin göğüs kanseri riskini değerli ölçüde azaltabildiğini gözler önüne serdi.
Uzun müddettir süregelen bu tartışma, artık kesin bilgilere dayandırıldı; beslenme, fizikî aktivite ve kilo denetiminin hastalığın önlenmesindeki kilit rolü vurgulandı.
BESLENME ALIŞKANLIKLARI RİSK FAKTÖRLERİNİ NASIL ETKİLEDİ?
Yapılan araştırmalar, bilhassa Akdeniz tipi beslenmenin göğüs kanserine karşı hami bir tesir oluşturduğunu ortaya koydu.
Sebze, meyve, tam tahıllar ve zeytinyağı yüklü bu diyet modelinin, riski azaltmada kritik bir rol oynadığı belirtildi. Öte yandan, uzmanlar, işlenmiş besinlerden, çok şeker ve yüksek yağlı besinlerden uzak durulması gerektiğini tabir etti.
Amerika Kanser Araştırma Enstitüsü’nden (American Institute for Cancer Research – AICR) beslenme uzmanı Dr. Alice Bender, konuya ait çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Dr. Bender, “Vücut yükünün denetim altında tutulması, menopoz sonrası bayanlarda göğüs kanseri riskini düşürmek için en tesirli yollardan biridir. Yağ dokusu, menopoz sonrası periyotta östrojen üretebilir ve bu da kanser riskini artırır” sözünü kullandı.
Ayrıca, yayımlanan kimi çalışmalar, alkol tüketimi ile göğüs kanseri riski ortasında yanlışsız orantılı bir ilgi bulunduğunu gösterdi.
Uzmanlar, alkol kullanımının sonlandırılmasının yahut büsbütün kesilmesinin değerini vurguladı.
FİZİKSEL AKTİVİTENİN KANSER KALKANI
Araştırmacılar, sistemli fizikî aktivitenin göğüs kanseri riskini azaltan en güçlü değiştirilebilir faktörlerden biri olduğunu bildirdi. Haftada yalnızca birkaç saatlik tempolu yürüme yahut gibisi idmanların bile riski %20’den fazla düşürdüğü tespit edildi.
Harvard Tıp Okulu’ndan onkolog Dr. Jennifer Ligibel, konuyla ilgili bir röportajında, “Egzersiz yalnızca kilo denetimine yardımcı olmakla kalmaz, tıpkı vakitte hormon düzeylerini dengeleyerek ve bağışıklık sistemini güçlendirerek kanser oluşumunu direkt engellemeye katkı sağlar” formunda konuştu.
Dr. Ligibel, hareketsiz bir hayat şeklinin, sigara kadar riskli olabileceğinin altını çizdi.
UZMANLARDAN ERKEN TEŞHİS VE GERİLİM UYARISI
Yaşam usulü değişikliklerinin yanı sıra, yabancı uzmanlar erken teşhisin hayati değerini tekraren lisana getirdi.
İngiltere’deki Royal Marsden Hastanesi’nden Prof. Dr. Chris Nutting, rutin tarama programlarına uyulmasının, hastalığın tedavi edilebilir basamakta yakalanması için elzem olduğunu belirtti.
Bazı çalışmalar, kronik gerilimin bedendeki kortizol düzeylerini artırarak dolaylı yoldan bağışıklık sistemini zayıflattığını ve potansiyel olarak kanser gelişimine yer hazırlayabileceğini gösterdi.
Uzmanlar, gerilim idaresi tekniklerinin öğrenilmesinin, genel sıhhatin korunmasında büyük rol oynadığını ekledi.