Kulisleri sallayan bomba iddia! Gürsel Tekin 5 gündür biliyordu
İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP’nin İstanbul Vilayet Kongresi’ni iptal etti ve Özgür Çelik idaresini vazifeden aldı. Mahkeme ayrıyeten Gürsel Tekin başkanlığındaki bir heyeti kayyum olarak görevlendirdi.
Yaptığı açıklamada vazifeye başladığını vurgulayan Tekin’e parti içinden büyük reaksiyon yükseldi.
Tekin, mahkeme kararından evvelden haberi olmadığını ve gelişmeyi televizyon aracılığıyla öğrendiğini savunmuştu. Lakin, kararın açıklanmasından bir gün evvel CHP üyelik aidatını ödemesi dikkat çekmişti. Mahkeme kararını kabul ettiğini belirten Tekin, dün yaptığı açıklamada çalışmalarına başladığını söz etti.
Ayrıca, vazifesini yürütmek için binaya girmesine gerek olmadığını da vurguladı.
“5 GÜNDÜR BU KARARI BEKLİYORMUŞ”
Tutuklu gazeteci Fatih Altaylı, Silivri’den değerli bir argüman paylaştı. Altaylı’nın aktardığına nazaran, Gürsel Tekin kayyum olarak atanacağından 5 gündür haberdar ve listesini de kendisi hazırladı.
Altaylı, savını şu sözlerle lisana getirdi:
“Önce biraz bilgi vermek isterim. Bu karar ve kayyum olarak atanma öncesiyle ilgili mahkeme, geçen hafta Gürsel Tekin ile temasa geçmiş. Kayyum listesini Tekin hazırlamış.
Gürsel Bey, 5 gündür bu kararı ve kayyum olarak atanacağını biliyor ve iddia ediyormuş.
Şunu da söyleyeyim, Tekin’e çok sinirlenenlere katılmıyorum. Gürsel Tekin, CHP’de genel başkanlık hariç her vazifeye talip olmuş, partinin her kademesinde bulunmuş bir isim.
Çok yakın olduğunu düşündüğü periyotta Kılıçdaroğlu tarafından dışlanmış, 2019 seçimlerinde İBB Başkanlığı’na aday olmaya çalışmış, 2023 seçimlerinde ise Kadıköy Belediye Başkanı olmak istemiş bir CHP’li.
Yani isminin kayyum olarak atanmasına reaksiyon göstermem. Vazifesi kabul etmiş olmasını da eleştirmem.”
““İMAMOĞLU YALNIZCA BİRİNİN İSMİNİ DUYMUŞ”
“Ama Gürsel Tekin’in açıklamalarını eleştirebilirim. Gürsel Tekin, birinci açıklamasında şu halde konuşmalıydı:
CHP İstanbul vilayet teşkilatını mümkün olan en kısa müddette seçime götürmek, büyük bir yükseliş trendiyle iktidara yürüyen partimizin suratını kesmeden bu süreci genel merkezimizle birlikte yürütmek ve bu misyonu en kısa müddette gerçek sahibine tartışılmayacak biçimde iade etmek için, partime kurulan komployu en az hasarla atlatmamızı sağlamak maksadıyla, istemeyerek de olsa bu misyonu kabul etmek zorunda kaldım.
Genel liderim müsterih olsun, en kısa müddette İstanbul’da kendi örgütü ile çalışmaya devam edecektir.” demeliydi.
Hâlâ da bu türlü bir açıklama yapabilir. Bu ortada şunu da ekleyeyim; İmamoğlu, Tekin hariç atanan kayyumlardan ya da davet heyetinden kimseyi tanımıyor. Yalnızca birinin ismini duymuş. Bu da hayli farklı.
Emre, tüm bu gelişmelerde en dikkat alımlı noktalardan biri de Yüksek Seçim Kurulu’nun sessizliği.
Hakları yargı eliyle korumakta her vakit kararlı görünen YSK’nın, yetki alanına böylesine açık bir müdahale karşısında bu kadar sessiz kalması nitekim anlaşılır değil.”
