Küresel Sumud Filosu’nda tehlikeli dakikalar! “Yüksek alarm durumdayız”
Gazze’ye insani yardım ulaştırmak ve İsrail ablukasını kırmak maksadıyla yola çıkan Global Sumud Filosu’nun, yüksek riskli bir bölgeye girdiğinin bildirildiği açıklandı. Filonun toplumsal medya hesabından paylaşılan bildiride, “Yüksek alarm durumundayız. Filo üzerindeki insansız hava aracı (İHA) trafiği ağırlaşıyor. Kimi raporlar, önümüzdeki saatlerde çeşitli olasılıkların gerçekleşebileceğini gösteriyor” denildi. Paylaşımda ayrıyeten, “Artık yüksek riskli bölgeye girdik” tabiri kullanılarak, “Önceki filoların hücuma maruz kaldığı yahut durdurulduğu alan. Herkes dikkatli olsun” biçiminde bir ikaz yapıldı.
‘MÜDAHALE ANINA HAZIRLIKLIYIZ’
Filo sözcüsü Wael Naouar, toplumsal medya üzerinden yaptığı açıklamada, yüksek riskli bölgeye yaklaşık 6 mil evvel girdiklerini duyurdu. Gazze’ye 144 deniz mili ara kaldığını belirten Naouar, “Gemilerimizin üzerindeki drone sayısı iki katına çıktı, internet ve radyo ilişkileri olağandan fazla kesintiye uğruyor. Bu gece mi yoksa yarın mı olursa olsun, müdahale anına karşı hepimiz hazırız” tabirlerini kullandı.
‘YÜKSEK ALARM DURUMUNDAYIZ’
Filodaki Adagio gemisinde yer alan Türk aktivist Muhammed Salih, toplumsal medyada paylaştığı görüntüde, filoya 80 kilometre (50 mil) aralıkta bir İsrail Donanması gemisinin gözlemlendiğini iletti. Salih, “Bu akşam yahut yarın gece bir İsrail müdahalesi ya da saldırısı öngörüyorduk. Muhtemelen bu gece olacak. Yüksek alarmdayız. Tüm işçi can yeleklerini taktı ve güvertede konum aldı” diyerek durumu aktardı.
FİLO GÜNLERDİR YOLDA
Onlarca gemiden oluşan Global Sumud Filosu, günlerdir Gazze tarafında ilerliyor. Filoda, tıbbi yardım gereçleri başta olmak üzere büyük ölçüde insani yardım yükü taşınıyor. Bu konvoy, şimdiye dek Gazze’ye toplu halde yola çıkan en büyük filo olarak öne çıkıyor. Arapça’da “kararlılık” ya da “sarsılmaz direnç” manasına gelen Sumud, 1967 Altı Gün Savaşı’ndan sonra Filistin toplumunda baskıya karşı direnişi simgeleyen bir kavram haline geldi. Sumud, Filistinlilerin topraklarında kalmalarını, kültürel ve kimlik miraslarını müdafaalarını, şiddetsiz sivil itaatsizlik yoluyla işgale karşı koymalarını ve kendi kurumlarını oluşturma teşebbüslerini kapsıyor. Filistin’de zeytin ağacı ile köylü bayanlar, bu kavramın simgeleri ortasında sayılıyor.
MAVİ MARMARA OLAYI
31 Mayıs 2010 tarihinde, İsrail’in Gazze Şeridi’ne uyguladığı ablukayı kırmak gayesiyle yola çıkan bir insani yardım filosuna hain İsrail ordusunun müdahale etmesiyle yaşanan olaydır. Global Sumud Filosu’na misal bir teşebbüs olan bu filoda, İHH İnsani Yardım Vakfı’nın öncülüğünde organize edilen altı gemilik bir konvoy, Gazze’ye insani yardım materyalleri taşımayı hedefliyordu. Türk bandıralı Mavi Marmara gemisi, filonun en büyük gemisiydi ve çoğunluğu Türk vatandaşı olan yüzlerce aktivist, istekli ve gazeteci taşıyordu.
Uluslararası sularda seyreden filoya, İsrail Deniz Kuvvetleri tarafından müdahale edildi. İsrail komandoları, Mavi Marmara gemisine helikopterlerle inerek operasyon düzenledi. Çıkan çatışmada, 10 Türk vatandaşı hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı ve gemidekiler gözaltına alındı. İsrail, operasyonun ablukayı muhafaza gayesiyle yapıldığını ve gemidekilerin direniş gösterdiğini savundu. Fakat olay, memleketler arası toplumda büyük reaksiyon çekti ve İsrail-Türkiye münasebetlerinde önemli bir krize yol açtı.
Olayın akabinde Birleşmiş Milletler bir soruşturma raporu hazırladı, Türkiye ise özür, tazminat ve Gazze ablukasının kaldırılmasını talep etti. 2016 yılında Türkiye ve İsrail ortasında varılan mutabakatla, İsrail özür diledi ve hayatını kaybedenlerin ailelerine tazminat ödedi, lakin abluka kaldırılmadı. Mavi Marmara olayı, Gazze’deki insani durum ve İsrail’in ablukası üzerine memleketler arası tartışmaları ağırlaştıran kıymetli bir olay olarak tarihe geçti. Sumud Filosu içinde misal olaylar olabilir.
