Modern çağın salgını, tıp dünyasını zorluyor! Uzmanlar açıkladı
Modern çağın en sinsi problemlerinden biri olan kronik halsizlik ve yorgunluk, milyonlarca insanın hayat kalitesini önemli biçimde düşürdü.
Uzmanlar, bu belirtilerin yalnızca ağır bir tempodan kaynaklanmadığını, birebir vakitte altta yatan kıymetli sıhhat meselelerinin da habercisi olabileceğini belirtti.
İç Hastalıkları uzmanları halsizlik ve yorgunluğun, bedenin dinlenmeye olan muhtaçlığını gösteren kolay bir belirti olmanın ötesinde, bazen tiroit hastalıkları, vitamin eksiklikleri yahut otoimmün bozukluklar üzere daha karmaşık durumların bir işareti olabileceğini vurguladı.
Uzmanlar, “Vücudun bu sessiz çığlığını duymak ve ciddiye almak hayati değer taşıyor. Güç düşüklüğü, bilhassa gençlerde ve orta yaşlı bireylerde sıkça görülen bir durum haline geldi” dedi.
BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR VE YABANCI UZMAN GÖRÜŞLERİ
Bu bahisteki bilimsel araştırmalar da Türk uzmanların görüşlerini destekledi. Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Anthony Komaroff, kronik yorgunluk sendromu (ME/CFS) üzerine yaptığı çalışmalarda, bu hastalığın yalnızca ruhsal bir durum olmadığını, bağışıklık sistemi ve hudut sistemiyle bağlı biyolojik faktörlerin rol oynadığını ortaya koydu.
Komaroff’un araştırması, ME/CFS hastalarının beyinlerinde ve kas dokularında inflamatuar belirteçlerin yüksek olduğunu gösterdir. Bu bulgular, yorgunluğun somut, fizikî nedenleri olduğunu kanıtladı.
Londra’daki St. Bartholomew’s Hastanesi’nden Nörolog Dr. Andrew Lloyd, yaptığı açıklamada, “Yorgunluk, birçok hastalığın ortak belirtisidir. Lakin kronikleştiğinde, bireylerin iş ve toplumsal hayatlarını önemli biçimde etkileyebilir. Bu noktada, kapsamlı bir fizikî muayene ve kan testleri, altta yatan sorunu tespit etmek için kritik ehemmiyete sahiptir” tabirlerini kullandı.
Ayrıca, yorgunluğun çağdaş hayatla olan ilgisi de dikkat çekti. Yetersiz uyku, sistemsiz beslenme, gerilim ve hareketsiz hayat stili, bu semptomların ortaya çıkmasını tetikleyen esas faktörler ortasında yer aldı.
Dünya Sıhhat Örgütü (DSÖ) tarafından yapılan son araştırmalar, kentsel nüfusun büyük bir kısmının “yorgunluk salgını” ile uğraş ettiğini ve bu durumun global iş gücü verimliliğini olumsuz etkilediğini gösterdi.
YORGUNLUĞA KARŞI ATILACAK ADIMLAR
Uzmanlar, yorgunluk ve halsizlikle çaba etmek için atılması gereken kimi kıymetli adımları şöyle sıraladı:
Doktor Denetimi: Yorgunluk hissi iki haftadan uzun sürüyorsa bir sıhhat uzmanına başvurmak ve tiroit, demir, B12 ve D vitamini düzeylerini denetim ettirmek büyük değer taşıyor.
Beslenme Nizamı: İşlenmiş besinlerden uzak durarak vitamin, mineral ve protein açısından varlıklı besinlerle istikrarlı bir diyet uygulamak.
Uyku Hijyeni: Tertipli bir uyku rutini oluşturmak, her gece kâfi ve kaliteli uyumaya ihtimam göstermek.
Düzenli Antrenman: Günlük hafif idmanlar yapmak, bedenin endorfin salgılamasına ve güç düzeyinin artmasına yardımcı olur.
Halsizlik ve yorgunluk, çağdaş ömrün kaçınılmaz bir modülü üzere görünse de, bilimsel araştırmalar ve uzman görüşleri, bu semptomların göz arkası edilmemesi gereken değerli birer ihtar olduğunu gösterdi. Bu nedenle, güç düşüklüğü yaşayan bireylerin, kendilerini daha âlâ hissetmek için değil, tıpkı vakitte mümkün sıhhat risklerini bertaraf etmek için bu belirtileri ciddiye almaları gerekiyor.
