Sosyal medyada tehlike! Fenomenlere duyulan hayranlıkta dikkat

Çalışmayı değerlendiren İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Seçil Deren Van Het Hof, fenomenlerle kurulan tek taraflı bağın, kullanıcıları sorgulamadan satın almaya yönlendirdiğini söyledi. Van Het Hof, bu etkileşimin “parasosyal ilişki” olarak tanımlandığını ve hislerin ticarileştirildiğine dikkati çekti.

FENOMENLERLE PARASOSYAL ETKİLEŞİM

Sosyal medya fenomenleriyle kurulan tek taraflı bağın, kullanıcıları farkında olmadan satın almaya yönlendirdiğini belirten Prof. Dr. Van Het Hof, “Bu etkileşim bir yanılsama. Biz onları arkadaşımız üzere görüyoruz, lakin onlar bizi tanımıyor bile. Bu da tavsiyelerini sorgulamadan kabul etmemize neden oluyor. Bu bireylerle kurduğumuz parasosyal etkileşim, tam olarak bu tesirin bir taklidini yaratıyor. Onları arkadaşımız üzere algıladığımızda, verdikleri tavsiyelerin bir pazarlama stratejisinin modülü olduğunu göz gerisi ediyoruz ve bu teklifleri daha ciddiye alıyoruz” dedi.

‘ONLARIN ÖMÜR ŞEKLİNE ULAŞABİLECEĞİMİZE İNANIYORUZ’

Bu durumun yalnızca tek boyutlu olmadığını söyleyen Prof. Dr. Van Het Hof, “O kişinin beğendiği, arzuladığı eseri biz de arzulamaya başlıyoruz. Beğenilme hissini, eser aracılığıyla kendimize transfer etmeye çalışıyoruz. Bu, dilek transferine dönüşüyor. Çok ünlü bir bireyle ferdî benzerlik kurmak zordur, o kişi aslında ulaşılmaz bir pozisyondadır. Lakin mikro ünlüler, bize benzeyen bireyler. Onların kullandığı eserleri kullanarak ya da tekliflerini dikkate alarak, onların hayat biçimine ulaşabileceğimize inanıyoruz” sözlerini kullandı.

‘MİKRO ÜNLÜLÜK, TÜKETİCİYLE BAĞ KURMAYI KOLAYLAŞTIRIYOR’

Mikro ünlülüğü Benedict Anderson’un “hayali cemaatler” kavramına benzeten Prof. Dr. Van Het Hof, “Bu topluluğun üyeleri birbirini tanımıyor olabilir ancak tekrar de ortak bir kimlik etrafında birleşiyorlar. Gerçekte birbirini tanımayan bireylerin ortak kıymetler ve semboller üzerinden aidiyet duygusu geliştirmesi üzere, burada da takip edilen kişiyi ortak nokta yaparak bir topluluk hissi yaratılıyor. O topluluğun bir modülü olmak için o eserleri satın alıyoruz. Influencer’ın samimi görünmesi, canlı yayın sırasında içten bir lisan kullanması dahi kendini takipçilerine benzettiği manasına geliyor. Bunların hiçbiri gerçek olmayabilir. Tümü ticarileştirilmiş birer meta haline gelmiş durumda” dedi