Tarihteki en meşhur diktatörlerin ilginç ve şaşırtıcı hayat hikayeleri!
Pek çokları, tarihe iz bırakan kararları, yaptıkları zulümler ve gösterdikleri karizmatik liderlik ile hafızalara kazınmıştı. Pekala, bu diktatörlerin ömürlerine daha yakından bakıldığında, hangi faktörler onları bu kadar ikonik hale getirdi? İşte tüm ayrıntılar…
ADOLF HİTLER: BERBATLIĞIN SEMBOLÜ VE KARİZMATİK LİDERLİK
Tarihteki en tartışmalı figürlerden biri, Nazi Almanyası’nın lideri Adolf Hitler’dir. Almanya’nın 1933’teki Reichstag yangının akabinde iktidara gelmesi, ülkede ve dünyada önemli değişimlere yol açtı.
Hitler’in karizmatik liderliği, Almanya’yı sırf askeri gücünü artıran bir devlete dönüştürmekle kalmamış, birebir vakitte milyonlarca insanın vefatına neden olan bir rejimi doğurmuştu.
Hitler’in siyasetlerinin ve telaffuzlarının gerisindeki zihniyet, sırf Almanya’da değil, tüm Avrupa’da kaygı oluşturmuştu. Nazi Partisi’nin yükselişi, sonrasında gelen Holokost, dünya tarihinin en büyük felaketlerinden biri olmuştu.
Hitler üzerine yaptığı derinlemesine çalışmalarıyla tanınan bir tarih profesörü Dr. Ian Kershaw, Hitler’in muvaffakiyetinin arkasında “sahip olduğu karizma ve halkı manipüle etme marifetinin yattığını” tabir etti.
Sınırları aşan ‘hammer’ dansı! Fizikî sonları zorlayan etkileyici performans
Hitler’in yıllarca süren iktidarı ve akabinde gelen yıkım, dünya tarihinin karanlık sayfalarından birini oluşturmuştu. Çağdaş toplumlar, Nazi rejiminin yanlışlarından ders çıkarmak için eforlarını artırmışlardı.
JOSEF STALİN: İKTİDARIN FECÎ YOLU
Bir öbür ünlü diktatör ise Sovyetler Birliği’nin lideri Josef Stalin’dir. Stalin, Bolşevik İhtilali’nin öncülerinden biri olarak 1920’ler sonrasında Sovyetler Birliği’nin tam denetimini ele geçirmişti.
Stalin’in liderliğinde, Sovyetler, kolektivizasyon, büyük temizlikler (purge), ve ağır bir askeri denetim ile şekillenmiş, milyonlarca insan ölmüştü.
Stalin’in idaresi, yalnızca sert siyasetlerden değil, tıpkı vakitte halk üzerindeki ruhsal baskılardan da kaynaklanıyordu.
Stalin üzerine yaptığı araştırmalarla tanınan tarihçi Dr. Stephen Kotkin, “Stalin, Sovyet toplumunun zihinsel yapısını sarsacak biçimde otoriterleşti. Kendisine muhalif olanları yok ederek iktidarını pekiştirdi ve ülkenin yazgısını şekillendirdi” dedi.
Stalin’in eforları, Sovyetler Birliği’ni büyük bir harika güce dönüştürse de, onun idaresindeki milyonlarca can kaybı, tarihteki en dehşetli diktatörlüklerden biri olarak anılmasına yol açmıştı.
Havlularınızı ne vakit yıkamalısınız? Uzmanlar uyarıyor!
MAO ZEDONG: ÇİN’İN DİKTATÖRÜ VE KÜLTÜREL DEVRİM
Mao Zedong, Çin’in Komünist Partisi’nin kurucusu ve Çin Cumhuriyeti’nin kurucu başkanı.
1949 yılında iktidarı ele geçirerek Çin’i dönüştürmüş ve akabinde Kültürel İhtilal ve Büyük İleri Atılım üzere büyük toplumsal hareketlere öncülük etmişti. Fakat, Mao’nun liderliği, yoksulluk, kıtlık ve kitlesel soykırımlarla sonuçlanmış ve milyonlarca insanın vefatına neden olmuştu.
Mao üzerine yaptığı araştırmalarla tanınan uzman Prof. Roderick MacFarquhar, Mao’nun liderliğini “tam bir ferdî otoriterlik ve mutlak güç olarak tanımlıyor” ve onun idaresindeki Çin halkının çok ağır bedeller ödediğini vurguladı.
Mao’nun Çin’in tarihini dönüştüren siyasetleri, birçok açıdan başarılı olsa da, halkına verdiği büyük kayıplar nedeniyle epeyce tartışmalı.
KİM JONG-İL VE KUZEY KORE: GİZEMLİ İKTİDARIN ARKASINDA
Kuzey Kore’nin eski lideri Kim Jong-il, belki de çağdaş diktatörlerin en gizemli olanlarından biri.
Kuzey Kore’nin kapalı rejimi, dünya tarafından merakla izlenmiş fakat kimse gerçek iç yüzünü öğrenememişti.
Kim Jong-il, kendisini “Tanrı-kral” üzere bir figür haline getirerek halkını mutlak itaatle yönetmişti.
