Turhan Çömez tüm planları deşifre etti! Kendisine kimin teşekkür ettiğini açıkladı
Ülkenin ulusal kıymetlerinin tehdit altında olduğunu söyleyen Çömez, “Artık bu bir parti sorunu değil, topyekün gayret zamanıdır” dedi. Milli Savunma Bakanlığı bütçe görüşmelerinde DEM Parti’ye karşı sert çıkışının akabinde AKP milletvekillerinden dahi takviye gördüğünü belirten Çömez, “Söyleyemediklerini biz söyledik” dedi.
ABD’nin Suriye’de kurduğu yapıyı “Büyük Ortadoğu Projesi’nin devamı” olarak nitelendiren Çömez, bu sürecin Türkiye’ye tehdit oluşturduğunu savundu. “Terör örgütleriyle müzakere yapılmaz” diyerek sert bir duruş sergileyen vekil, CHP’yi de uyardı: “Keşke bizim öngörümüzü değerlendirseydiniz.” Tüm siyasi farklılıkları bir kenara bırakma daveti yapan Çömez, “Bu ülkeyi sevenlerle ihanet edenler ortasındaki mücadeledir” sözlerini kullandı.
Turhan Çömez şöyle konuştu:
Buradan bütün Türkiye’ye davette bulunuyorum. Bakın bu artık bir parti probleminin çok ötesine geçmiş bir süreçtir. Karşımızda ne yazık ki ihanet sürecini bölüşen ve paylaşan paydaşlar var. Bugün Türkiye’nin ulusal bedelleri, Türkiye’nin üniter yapısı, Atatürk’ün bize armağan ettiği Türkiye’nin kurucu bedelleri hırpalanmak isteniyor. Artık mesele parti problemini çok aşmıştır. Bugün bir Kuvay-i Ulusala ruhuna muhtaçlığımız var. Topyekün Türkiye’yi savunmaya ve Türkiye’nin istikbalini teminat altına almaya muhtaçlığımız var. Onun için daima bir arada olmak, birlikte gayret etmek, ihanet projeleri nereden gelirse gelsin karşı durmak üzere tarihi bir sorumluluğumuz var. Bunu söylemeyecektim fakat söylemek istiyorum. Türkiye’nin bunu bilmesi lazım. Ulusal Savunma Bakanının parlamentoda bütçesinin görüşüldüğü bir toplantı. Bakan orada oturuyor. Milli Savunma Bakanı bakanlık koltuğunda oturuyor ve DEM Parti’nin milletvekilleri kalktılar dediler ki “Türkiye Cumhuriyeti Devleti işgalcidir. Türk askeri işgalcidir.” Bunu utanmadan, sıkılmadan parlamentonun çatısı altında söylediler ve buna itiraz eden bir tek İYİ Parti oldu. O gün nöbetçi olduğum için partimi temsilen ben ayağa kalktım ve söylenmesi gereken ne varsa söyledim. Ve sonra AKP’liler bana geldi dedi ki “Bizim söyleyemediklerimizi siz söylediniz.” Ve sonra da Milli Savunma Bakanı “Çok iyi yaptınız Sayın Çömez. Biz söyleyemiyoruz” dedi. Niçin söyleyemiyorsunuz Allah aşkına? Her Allah’ın günü Türk askerini işgalci ilan edecek. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni işgalci ilan edecek. Utanmadan Meclis kürsüsüne çıkarak diyorlar ki “Siz geliyorsunuz bizim topraklarımızdaki akarsularımızın üzerine barajlar kuruyorsunuz. O barajlardan elektrik üretiyorsunuz ve ürettiğiniz elektriği bize parayla satıyorsunuz.” Allah aşkına bu aziz memleket, bu hoş vatan toprağı bölündü de bizim mi haberimiz yok? Bu ne cürettir? Biz yanımızda ulusal duruşu olan Aziz Türk milletini istiyoruz. Bugün Kuvay-i Ulusala ruhuyla çaba edilmesi gereken bir dönemden geçiyoruz hepimiz. Parti ayrımını bir kenara bırakalım ve biz ihanet projelerine topyekün itiraz edelim. Küçük bir not ekleyeceğim. Bakın bu süreçten ABD’nin beklediği var. ABD Irak’taki projeyi tamamladı. Artık Suriye’deki projeyi tamamlıyor. Suriye’de Fırat’ın doğusunda motamot Irak’ın kuzeyinde olduğu üzere de facto otonom bir Kürt yapısı kurdu. Orada da motamot Irak’ta olduğu üzere petrol, doğalgaz, tarım alanları, sulak alanlar var ve 100.000 kişilik bir terör ordusu kurdu.
TERÖR ÖRGÜTÜYLE MÜZAKERE YAPILMAZ
Kurulacak olan komiteyle bir arada o komitesi yasallaştıracak adımlar atılıyor. Amerika’nın istediği belirli. PYD, YPG tanınsın, Suriye bölünsün, Kürt devleti kurulsun. Erdoğan’ın istediği muhakkak. Anayasa 101 değişsin, iktidarda kalsın, yine aday olsun. DEM Parti’nin istediği belirli. Ona da bu isteklerini dikte eden Kandil var, İmralı var. Ne istiyor bunlar? İmralı canisi, terörist başı çıksın oradan özgürlüğüne kavuşsun, örgütünü yönetim etsin. Öbür 7.000 PKK’lı terörist var cezaevinde. Onlar çıksınlar. Aslında bir kısmı tahliye olmaya başladı. Öteki TCK değişsin, Çeşitle gayret yasası değişsin, infaz yasası değişsin, anayasa değişsin. Onlar da bunu istiyorlar. Fakat Aziz Türk milletinin de istediği birlik beraberlik içerisinde, huzur içerisinde ülkenin istikbalini teminat altına almak. O sebeple diyorum ki bu proje, Büyük Ortadoğu projesinin devamı niteliğinde dayatılmış bir projedir. Terör örgütüyle pazarlık yapılmaz. Terör örgütüyle müzakere yapılmaz. Onun ardındaki irade vardır ve bu iradenin bütün dayanakları kesilir. Diplomatik, siyasi, istihbari, askeri uğraşlar yapılır ve terörle uğraş edilir. Bugün Türkiye maalesef çok lakin çok riskli bir periyoda sokulmuştur. Bütün Türkiye’yi, bütün milletimizi, Aziz Türk milletini yaşanan süreci çok yakından dikkatli bir halde takip etmeye davet ediyorum. Artık sen ben sıkıntısı yoktur. Sağcı solcu sorunu yoktur. Alevi, Sünni, Kürt, Türk, Laz, Çerkez, Doğulu, Batılı bunlar yoktur artık. Bu ülkeyi sevenler vardır. Bu ülkeye ihanet edenler vardır. Uygunlar vardır, berbatlar vardır. Doğrular vardır, yanlışlar vardır. Demokratlar vardır, despotlar vardır. Biz hepimiz bu ülkenin aydınlık yarınları için uğraş edecek, laik, demokratik, toplumsal, hukuk devletini savunacak ve Kuvay-i Ulusala ruhuyla bu ülkeye sahip çıkacak herkesi birebir cephede toplanmaya, topyekün bu ceberrut yapıya karşı gayret etmeye davet ediyoruz.
KEŞKE CHP BİZİM ÖNGÖRÜMÜZÜ DEĞERLENDİRİP ONA NAZARAN KONUM ALSAYDI
Bir süreç hazırlandı. Ardında neler olduğunu konuşuyoruz. Ve bugün parlamentoda kurulacak olan o kurula bu misyon yüklendi. Yani projeyi yasallaştırma misyonu yüklendi. Keşke CHP bizim öngörümüzü değerlendirip ona nazaran konum alsaydı ve alabilseydi. Bakın CHP AKP ile yumuşama, esneme, gevşeme, olağanlaşma ismine ne derseniz o süreçte de yapmayın dedik. Gelin demokratik yollarla daima birlikte AKP rejimine karşı bir gayret verelim. Lakin aylar sonra bizim dediğimizin yanlışsız olduğu ortaya çıktı. Bakın tarihe not düşmek için söylüyorum. Bugün bu projenin ne olduğu er ya da geç ortaya çıkacak. Bu komitenin hangi maksatla kurulduğu er ya da geç ortaya çıkacak. Ve bu kurulu bilerek yahut bilmeyerek farklı niyetlerle destekleyen her kim varsa tarih tarafından mahkum edilecektir. CHP’ye yol yakınken böylesi bir süreci alet olmaması gerektiğini hatırlatmak istiyorum. Bu ülkenin kurucu bir siyasi iradesinin partisinin bugün temsilcisi niteliğindedirler. Atatürk’ün koltuğunda oturuyoruz diyorlar. Hürmet duyuyoruz. Lakin Türkiye’nin bölünmesiyile ilgili kapalı kapı pazarlıklarının olduğu bir periyotta CHP’den ulusal bir duruş bekliyorum. Beni de bir vatandaş olarak bu türlü bir duruşu bekleme hakkımın olduğunu da altını çizmek istiyorum.
