Türkmen-Karahöyük kazılarında 2 bin yıllık kemik kalem gün yüzüne çıktı
Serhat Kaya/ Bilecik
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın müsaadesiyle, bölgede altı yıl süren yüzey araştırmalarının akabinde 2024 yılında başlatılan hafriyatlar, Bilecik Pir Edebali Üniversitesinin bilimsel katkılarıyla Anadolu arkeolojisine kıymetli buluntular kazandırıyor.
ÖNEMLİ BULUNTULAR GÜN YÜZÜNE ÇIKTI
2025 yılı kazılarında çok sayıda kıymetli eser ortaya çıkarıldı. Hellenistik Dönem’e ilişkin kalem ve küvet, aşık kemikleri ve zar, Mısır ve Kıbrıs’tan ithal parfüm şişeleri, Demir Çağı ve Tunç Çağı’na tarihlenen metal iğneler, fibulalar, oyuncaklar, hançerler ve onlarca tezgâh yükü en dikkat cazibeli buluntular ortasında yer aldı.
Dikkat çeken buluntular ortasında ayrıyeten 2 bin yıllık hayvan kemiğinden yapılmış bir kalem ile 4 bin yıllık mühürler yer aldı. Bu mühürlerin, periyodun hükümet yetkilileri tarafından kullanıldığı bedellendiriliyor.
Ayrıca, 3700 yıl öncesine tarihlenen bir maymun kalıntısı ve köpeklerin kurban edilerek mesken temellerine gömüldüğünü gösteren ritüel izleri büyük bir bilimsel ilgi uyandırdı.
Bu dönemin en dikkat cazip keşiflerinden biri ise, fresk ve alçı süslemelerle bezenmiş büyük bir odaya sahip konut oldu. Anadolu arkeolojisinde bugüne dek eşine rastlanmayan bu yapı, Türkmen-Karahöyük’ün ticaret ve kültür merkezi olduğuna dair yeni ipuçları sundu.
TÜRKMEN-KARAHÖYÜK’ÜN TARİHÎ ÖNEMİ
MÖ 3000 ile 50 yılları ortasında yerleşim görmüş olan Türkmen-Karahöyük, İç Anadolu’nun Roma Periyodu öncesindeki en büyük kentlerinden biri olarak bedellendiriliyor. Hititlerin kayıp başşehir adaylarından biri olmasının yanı sıra, Friglerle çağdaş Anadolulu kral Hartapu’nun başşehri olabileceği de öne sürülüyor.
Kazılarda elde edilen buluntular, bölgenin Mısır, Kıbrıs, Kafkasya ve Baltık’tan ithal edilen eserler sayesinde devrin değerli ticaret merkezlerinden biri olduğunu ortaya koyuyor.
TÜRKMEN-KARAHÖYÜK İÇİN 20 YILLIK YOL HARİTASI
Kazı grubu, bilimsel yayınların yanı sıra bölgenin turizm potansiyelini artırmayı da hedefliyor. Bu kapsamda Türkmen-Karahöyük için bir ziyaretçi merkezi kurulması planlanıyor. Çalışmaların, üniversite laboratuvarlarında önümüzdeki 20 yıl boyunca titizlikle sürdürüleceği belirtiliyor.
Elde edilen bulgular, Anadolu’nun esaslı tarihine dair yeni bakış açıları kazandırırken, birebir vakitte bilimsel ve kültürel açıdan kıymetli bir birikimin oluşmasına katkı sunuyor.
Bilecik Pir Edebali Üniversitesinden yapılan açıklamada üniversitenin, bu cins çalışmalarla geçmişi anlamaya yönelik yürütülen araştırmalara dayanak olmayı ve ortaya çıkan dataların akademik dünyaya ve topluma yarar sağlamasını önemsediği vurgulandı.
