Gazeteci Levent Gültekin, Meclis’te kurulan “Terörsüz Türkiye” kurulu, siyasi partiler ortasındaki uyuşmazlıklar nedeniyle fonksiyonsuz hale geldiğini ve sürecin tıkandığını ve MHP lideri Devlet Bahçeli’nin yalnız bırakıldığını söyledi.
Gültekin, CHP’nin kurula sunduğu 29 unsurluk koşulların terörle ilgisiz olduğunu, AK Parti’nin ise süreci sahiplenmekten kaçındığını belirtti. DEM Parti’nin sivil toplum teklifleriyle süreci farklı bir istikamete çekmeye çalıştığını söz eden Gültekin, Bahçeli’nin yakın vakitte sert bir çıkış yaparak süreci tekrar canlandıracağını tez ederek şöyle konuştu:
Çok enteresan bir durum var orada. Süreç ortada kaldı. Devlet Bahçeli’yi yalnız bıraktılar. Bir komplo teorisi kursam şöyle derim. Bu partilerin hepsi tehditle oraya dahil oldular. Artık olabildiğince ayak diretiyorlar. Artık bak CHP komiteye 29 unsurluk kaide sunmuş. Kurulun maksadı belirli, Terörsüz Türkiye’deki süreç, PKK ne olacak? Nasıl hallolacak? Nasıl paketlenecek? Dağdan inenlere infaz yasası nasıl uygulanacak? CHP’nin sunduğu unsurlardan biri otoriter idarelerden ithal edilen kanunların yürürlükten kaldırılması. Cumhurbaşkanına hakaret yasasının değiştirilmesi bu türlü hiç terörle alakası olmayan 29 tane husus sıralanmış. Kurul o değil ki. Öteki taraftan artık yeni bir şey çıktı ortaya. Biz sivil toplumu çağırıp konuşalım. DEM Parti 30 farklı sivil toplumun ismini vermiş.
Bir de CHP’nin önerdiği sivil toplum örgütleri var. Bir Erdoğan asılmıyor. AK Parti isteksiz duruyor. Kulisler de konuşulan AK Parti burada argo tabirle söylüyorum. Nasıl kıvrırız biz buradan çıkarız? CHP güya beni zorla oturttunuz bu kurula halinde. Ben nasıl bunu çalıştırmam havasında? DEM Parti aslında Öcalan orada bizim burada yapabileceğimiz pek bir şey yok havasında. Bir tek MHP etini dişine takmış. Orada Fethi Yıldız şunu da çıkaralım, bunu da yapalım diye bir şeyler yapıyor. Benim anladığım kadarıyla herkes Devlet Bahçeli’ye “abi sen çok büyüksün, sen çok hoş işler yapıyorsun” deyip bu sürecin devamına katkı vermemeye çalışıyorlar. Bunun sebebini iki şeye yoruyorum. Bir tanesi muhtemelen bunlar da bizim gördüğümüz üzere bu sürecin ülkeyi nereye götürdüğünü görüyor. AK Parti ve CHP için söylüyorum.
DEVLET BEY’E AYIP OLMASIN DİYE…
İsrail ve Amerika’nın desteklediği, İngiltere’nin can havliyle şey yaptığı bir süreç. Bunun gerisinde öbür bir numara var deyip bunun toplumsal yansısının altından kalkamayız deyip uzak durmaya çalışıyor olabilirler zira istemiyorlar. Erdoğan, süreci lafla ortada bir Devlet Bey’i memnun etmek üzere ortada bir Devlet Bey’e ayıp olmasın diye terörsüz Türk maksadımızdan vazgeçmedik de mevzuyu kapatıyor konuşmalarında. Ve bütün AK Partililer görüyorum ekranlarda falan diyorlar ki toplum giderek süreçten uzaklaşıyor. Toplumsal dayanağını kaybediyor. Zati toplumsal dayanağı olsun diye kimse bir şey de yapmıyor. CHP’ye güya şöyle bir şey oldu. Bu bir yorum değil. Eksiksiz teorisi yani yalnızca anlaşılsın diye söylüyorum. Özgür Özel’e dediler ki bu komiteye girmezsen genel başkanlıktan indiririz seni. Özgür Bey de mecbur kaldı girdi artık ayak diretiyor. Yani istediğini yaptırmıyor. Bu türlü bir hava var hepsinde ama AK Parti sahiplenmiyor. CHP bu türlü sudan mazeretler, hususlar ileri sürerek komitedeki fonksiyonunu boşa düşürüyor ve komitenin ne olduğunu kimse bilmiyor artık. Bunu şuurlu bir halde bu türlü mevte terk edip kurulu öteki bir biçimde bizim anayasa dediğimiz halde diriltme uğraşları da olabilir. Ancak ben bu ortalarda Devlet Bey’den bir kükreme bekliyorum. Önümüzdeki günlerde eskilerin yaptığı üzere çıkıp ya bir üstü kapalı bir tehdit yahut açıktan bir tehdit CHP’ye açıktan Erdoğan’a üstü kapalı bir tehdit göndereceğini düşünüyorum. Çünkü Devlet Bey bu işi çok istiyor aşikâr. Komitesi en çok o istiyor. CHP’nin olması için o en çok o bastırdı. Evvel CHP’yi Bayram’da bile randevu vermedi. Sonra CHP’yi komiteye aldılar. Artık CHP’yi övüyor, duruyor. Aşikâr ki orada işler yapsın diye. Lakin CHP bu türlü davranırsa Devlet Bey’in çok şiddetli bir reaksiyonunu alacak. Bence Erdoğan’ın bu suskunluğu, bu isteksizliği de bence Devlet Bey’den kesinlikle önümüzdeki günlerde yeniden yüzüklü bir tehdit ya da Ferdi Tayfur müzikli bir tehdit göreceğiz iddia ediyorum. Zira o komitede çok önemli bir tıkanma var.
PKK’NIN 40 YILDIR YAPAMADIĞINI, DEVLET ELİYLE MHP YAPTI
AK Parti açısından baktığımızda ben AK Parti’nin süreci sahiplenmediğini ve istemediğini düşünüyorum. İstenmiyordan kastım şu bence hepsi terör bitsin diyorlar fakat bunun yalnızca bir terör bitirme problemi olmadığının, Öcalan’ı Kürtlerin önder liderliğine dönüştürme süreci olduğunu, PKK’nın 40 yıldır yapamadığını, devlet eliyle MHP’nin yaptığını, bunun bir bütünleşmeden çok bir farklı ayrılıkçı bir şeye hakikat dönüştüğünü hepsi görüyor. CHP, büsbütün teslim olmamak, o demokrasi vurgusu üzere münasebetlerle ayak sürtüyor olabilir. AK Parti, bunun sonunda toplum bizi boğar, bu iş öbür bir noktaya gidiyor deyip baştan hayır da diyemiyor. Zira konuma hayır demesi mümkün değil. Zira orada asıl işveren Bahçeli’dir. Bahçeli’ye hayır dediğin vakit iktidarı gözden çıkarman gerekiyor. Devlet Bey’i küstürüyorsa Tayyip Bey o zaman erken seçimi göze alacak demektir. Bu türlü bir durumda hayır da diyemiyor lakin evet de demiyor. Evet deyip alıp sahiplenip sonuna kadar götüremiyor. O yüzden şu anda hepsi ayak diretiyorlar. Devlet Bey’i yalnız bıraktılar. Devlet Bey şu anda orada MHP uğraşıyor, bence süreç ancak şimdi harekete geçirilmedi. Şayet bu komite bu laylay lom havasını bir hafta daha sürdürsün biz MHP’den burayı yine harekete geçirmek için farklı atraksiyonlar göreceğiz.
