Gündemin süratle değiştiği Türkiye’de vatandaşlar bir numaralı gündem hususu, ekonomik kriz ve geçim kederi. Lakin son aylarda o maddaye “adaletsizlik” de eklenmeye başlandı.
İstanbul’daki Mecidiyeköy semt pazarında vatandaşlara “Türkiye’nin en kıymetli sıkıntısının ne olduğu” sorusu yöneltildi. Vatandaşlar yaygın olarak ekonomik kriz ve adaletsizlik karşılığını verdi.
“EN BÜYÜK SORUN HUKUK”
Bir vatandaş, “Adaletten ayrılmak, haktan, hukuktan… En büyük sıkıntı bu. Mesela şu anda hiç kabahati olmayan insanların hapishaneye tıkılması. Birileri var dünya kadar hırsızlık yapmış, hesap sorulmuyor; birilerinin ne yaptığı belirli değil hapishaneye gönderiliyor” kelamlarıyla adaletsizliğe dikkat çekti.
Kuraklığın tesiriyle toprağın artık gereğince verimli olmadığını belirten ve yıllarca Konya’da çiftçilik yaptıktan sonra artık semt pazarında küfesiyle ek gelir elde etmeye çalışan bir diğer vatandaş ise iktidarı eleştirdi ve “Türkiye sahipsiz. Amerika’ya, İsrail’e teslim oldu… Başta, devlette sahip yok.Her şeyin ipini koyverdi. Zenginlere para dağıtıyor, yoksullara hiç… Yemek yemedikten sonra geçiniyoruz. Yemiyoruz… Patates olmasa kaldık” sözlerini kullandı.
Vatandaşlara yöneltilen “Sizce Türkiye’nin en değerli sorunu ne?” sorusuna verilen karşılıklar şöyle:
“GELSİN, GÖRSÜN MİLLETİ DE ONDAN SONRA KONUŞSUN”
“Öyle açlık, yoksulluk geride kaldı demekle olmuyor ekran başında. Gelsin, görsün milleti de ondan sonra konuşsun. Bakıp geçiyoruz. Emekli parasına az bir artırım yapsa, verdiğini iki, üç kat geri alıyor çabucak… Enflasyon ne vakit düşüyor biliyor musun? Yazın meyveler, sebzeler çürüyor ya, çöpe atacağına veriyor uyguna. Esnaf düşüyor, devlet değil.”
“BİRİLERİ VAR DÜNYA KADAR HIRSIZLIK YAPMIŞ…”
“Adaletten ayrılmak, haktan, hukuktan… En büyük problem bu. Mesela şu anda hiç kabahati olmayan insanların hapishaneye tıkılması. Birileri var dünya kadar hırsızlık yapmış, hesap sorulmuyor; birilerinin ne yaptığı aşikâr değil hapishaneye gönderiliyor.”
“YOLDA YÜRÜMEYE KORKUYORUZ”
“Adalet yok, hukuk yok; hakkını savunamıyorsun. En küçük bir söz konuştuğunda, çabucak hakaretten içeriye giriyorsun. Rahat bir ortamda, adaletli bir ortamda değiliz. Yolda yürümeye korkuyoruz; kimseye laf söyleyemiyorsun haklı olsan bile.”
“EKONOMİ. BU KADAR SÖYLEYEBİLİRİM”
“Ekonomi ve adalet. Anlatmak isterim ancak birtakım yerlere dokunmak durumu olacağı için, günümüzde de özgürlüğün çok düzgün olmadığını düşündüğüm için fazla da dokunmak istemiyorum.”
Adalet. Adalet düzelmedikten sonra hiçbir şey düzelmez. Ne eğitim düzelir, ne iktisat düzelir, ne sıkıntılar biter.
Ekonomi. Enflasyonda ben düşüş görmedim. Daima kıymetli. Balığa baktım artık, almış başını gitmiş; güya ucuz olacak. Almadan gideceğiz.
Her memleketin kendine nazaran rahatsızlığı vardır. Ne diyelim, yapacak birşeyimiz yok. Allah kolaylık versin hepimize, maddi, manevi.
“ZENGİNLERE PARA DAĞITIYOR, YOKSULLARA HİÇ…”
“Türkiye sahipsiz. Amerika’ya, İsrail’e teslim oldu… Başta, devlette sahip yok. Her şeyin ipini koyverdi. Zenginlere para dağıtıyor, yoksullara hiç… Gavur parası 50 lira oldu, herşey arttı, ses yok. Onlar yalnızca ceplerine uğraşıyorlar, yoksul fukarayı düşünen yok… Yemek yemedikten sonra geçiniyoruz. Yemiyoruz. Patates olmasa kaldık.”