Yaban hayatına kucak açan Aydın’ın sulak alanlarına dikkat çektiler
Sulak alanlarla ilgili farkındalığı artırmak için dünya genelinde her yıl 2 Şubat’ta kutlanan Dünya Sulak Alanlar Günü çerçevesinde ülke genelinde olduğu üzere Aydın’da da çeşitli etkinlikler düzenlenirken, Aydınlı doğaseverler de her fırsatta sulak alanların ehemmiyetine dikkat çekerek alanların korunması daveti yapıyor. Bilhassa Aydın’ın Söke ilçesinde Avşar ve Yeşilköy Mahalleleri ortasında kalan ve Ulusal Ehemmiyete Haiz Sulak Alan olarak kabul edilen Azap Gölü, kuşağı global ölçekte tehlike altında bulunan Doruklu Pelikanlar ve su kuşları olmak üzere, yaz göçmeni leylekler, yırtıcı kuşlar, Saz Kedisi üzere ender canlı cinslerini bünyesinde barındırmaya devam ediyor. Değerli doğal ömür alanlarından olan bölgenin korunmasına dikkat çekmek hedefiyle Azap Gölü’nde farkındalık aktifliği düzenlendi. Aktifliğe katılan Ekosistemi Muhafaza ve Tabiat Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, doğal ve kültürel zenginlikleri, göl etrafındaki klasik hayatları ile doğal peyzajını koruyan gölün korunması gerektiğini belirtti.
Her geçen yıl kuruyan, cinsleri eksilen ve kirletilen sulak alanların kıymetine dikkat çektiklerini söz eden Şoför; “Doğa Muhafaza ve Ulusal Parklar Aydın Şube Müdürlüğü, Avşar ve Yeşilköy Muhtarlıkları, Sarıkemer Jandarma Komutanlığı, Yeşilköy Su Eserleri Kooperatifi, EKODOSD üyeleri ve vatandaşların iştirakiyle Azap Gölü’nde sulak alanlarla ilgili bir farkındalık aktifliği düzenlendi. Sucul canlılar, su kuşları, güçlü bitki ve hayvan çeşitliliği ile birçok çeşidin yaşamasına imkan sağlayan sulak alanlar, birebir vakitte bölgenin iklimini de direkt etkileyen, suyun akışını düzenleyen, taşkınları önleyen çok kıymetli ekosistemlerden biridir. Aydın bölgesinde, Ulusal Parkın Büyük Menderes Deltası kısmı, Bafa Gölü Tabiat Parkı’dan sonra en değerli sulak alanımız güçlü biyolojik çeşitliliğe sahip Ulusal değere sahip olan Azap Gölü’dür. Dünya sulak alanlar gününde Azap Gölü’ndeki aktiflikte, her geçen yıl kuruyan, cinsleri eksilen ve kirletilen sulak alanların değerine dikkat çekildi. Biyolojik çeşitlilik bakımından güçlü cinslere mesken sahipliği yapan sulak alanlarımızın, başta iklim değişikliği olmak üzere her türlü tehdide karşı korunmasının sağlanması için başta yerelde yaşayan insanların, kurumların, sivil toplum örgütlerinin işbirliğiyle korunması gerektiğine vurgu yapıldı. Yerelde yaşayan vatandaşlar, sulak alanlarda yaşanan kuraklık nedeniyle büyük problem çektiklerini, kuşların yok olduğunu, canlı ömrün bittiğini mutsuz ve sıhhatsiz bir hayatla karşılaştıklarını söylediler” dedi.
“MUTLAKA AVA KAPATILMALI”
Sulak alanların kesinlikle avlanmaya kapatılması gerektiğini kelamlarına ekleyen Şoför; “Azap Gölü’nün geleceği için, başta madencilik olmak üzere dıştan gelen tehditlere karşı kesinlikle tedbirlerin alınması, etraf kirliliğinin önlenmesi ve alandaki kuş zenginliğinin korunarak kuş gözlemciliğinin geliştirilmesi ve biyolojik çeşitliliğin ziyan görmemesi için kesinlikle ava kapatılması gerekiyor. Bilhassa çocukların kendi gelecekleri olan sulak alanları tanımaları, fonksiyonunu öğrenmeleri, kuşları ve öteki canlıları doğal ortamda görmeleri gerekiyor, bunun için eğitim kurumlarına ve ailelere kıymetli vazife düşüyor” formunda konuştu.
Etkinlikte Tabiat Müdafaa ve Ulusal Parklar yetkilileri de önerilen taleplerin değerlendirileceğini, Ulusal Sulak Alan olan Azap Gölü’nün bir idare planı olduğunu, plan çerçevesinde gölün ve burada yaşayan insanların haklarının birlikte korunması için çalışmayı sürdürdüklerini belirttiler. Aktifliğin sonunda seyir terası etrafında biriken çöpler tüm iştirakçilerle birlikte temizlendi ve dürbünlerle kuş müşahedesi yapıldı.
