Çene kaslarındaki o değişim, bunamanın ilk belirtisi olabilir! Uzmanlar açıkladı

Araştırmalara nazaran, çene kas kaybı ile demans ortasında şaşırtan bir alaka bulundu.

Uzmanlar, çene kaslarındaki muhakkak değişimlerin, beyin işlevleriyle direkt ilişkili olduğunu ve bu değişimlerin bir ikaz sinyali olabileceğini belirtti.

KAS KAYBI VE DEMANS ORTASINDAKİ BAĞLANTI

Son yıllarda yapılan bir çalışmada, çene kaslarındaki zayıflamanın, bunama (demans) üzere nörolojik hastalıkların daha erken evrelerinde görülen bir belirti olduğu tespit edildi.

Nörolog ve Alzheimer Araştırmaları Derneği’nden uzman Dr. Michael S. Levine, bu hususta şu yorumda bulundu:

“Çene kaslarının zayıflaması, yalnızca estetik bir sorun olmaktan çok daha fazlasıdır. Yapılan araştırmalar, bu tip kas kaybının beyin işlevleri üzerinde değerli bir tesire sahip olduğunu göstermektedir. Çene kaslarındaki zayıflama, beynin motor marifetlerinin bozulduğunun ve erken devirlerde demansın bir belirtisi olabileceğinin işareti olabilir.”

Araştırmalara nazaran, çene kaslarının gücü ve işlevi, beynin öteki kas kümelerine benzeri biçimde yaşlanması ve fonksiyon kaybı ile direkt bağlantılı. Bu durum, kas kaybının demans ile kontaklı olabileceğini düşündürmekte.

Demansla yaşamak… Teşhis sonrası beklentiler ve ömür süresi

Nöroloji uzmanı ve demans üzerine araştırmalar yapan akademisyen Dr. Maria Gonzales, “Çene kasları, bedenimizin öteki kasları üzere beyin ile bağlantı halindedir. Kas kaybı, çoklukla motor işlevlerin bozulmasıyla alakalıdır ve bu da demansla kontaklı olabilir. Bu ilişkiyi daha yeterli anlayabilmek için daha fazla araştırma yapılması gerektiği kesin” dedi.

DEMANSIN ERKEN BELİRTİLERİ VE ÇENE KASLARI

Demans, bilhassa Alzheimer hastalığı üzere nörolojik hastalıklar, beynin vakitle fonksiyon kaybına uğramasıyla ortaya çıkar. Çene kaslarının zayıflaması, beyin işlevleri üzerindeki birinci tesirleri gösteren erken belirtilerden biri olabilir.

Beyin sıhhati ve nörolojik hastalıklar üzerine çalışan uzman olan Dr. Anne-Marie Johnson bu bahse dair şunları söyledi:

“Çene kaslarındaki zayıflama, beynin hareket denetim bölgesinde meydana gelen birinci değişiklikleri yansıtan bir gösterge olabilir. Demans hastalarının birçoklarında, başlangıçta motor maharetlerde ve kas denetiminde besbelli bir bozulma gözlemlenir. Bu da çene kaslarının zayıflamasıyla örtüşüyor.”

YENİ ARAŞTIRMALAR VE BULGULAR

Son yapılan bir çalışmada, çene kas kaybı ile demans gelişimi ortasındaki temas ayrıntılı bir biçimde incelendi.

Çalışma, çene kaslarını etkileyen işlevsel değişikliklerin, beyin yaşlanmasıyla irtibatlı olduğunu ortaya koydu.

Nöroloji uzmanı ve çalışmanın baş müellifi Dr. Mark Davidson, “Bulgularımız, çene kaslarının zayıflaması ile beynin motor işlevleri ortasındaki alakayı daha âlâ anlamamıza yardımcı olacak. Bu keşif, demansın daha erken teşhis edilmesi ve tedaviye yönelik stratejilerin geliştirilmesi ismine kıymetli bir adımdır” dedi.

Bilimsel çalışmalar gösterdi: Çok işlenmiş kırmızı et tüketimi demansa yol açabilir

ÇENE KASLARI NASIL SAĞLIKLI TUTULABİLİR?

Çene kaslarının sıhhatini korumak için birtakım kolay adımlar atılabilir. Bu adımlar, sadece çene sıhhatini değil, genel beyin sıhhatini da destekleyebilir.

Dr. Levine, çene kaslarının güçlendirilmesi için şu tekliflerde bulundu:

“Daha fazla çiğneme, kasların güçlenmesini sağlar. Sağlıklı bir diyetle birlikte çiğnemek, çene kaslarının güçlenmesine ve bu kasların fonksiyonelliğini artırmasına yardımcı olur. Ayrıyeten, ağız ve diş sıhhatine dikkat etmek de değerlidir, zira diş kaybı çene kaslarını zayıflatabilir.”

Çene kaslarını sağlıklı tutmak için ayrıyeten kimi yüz antrenmanları de yapılabilir. Bilhassa çene kaslarını hedefleyen antrenmanlar, bu kasların güçlenmesine yardımcı olabilir.

ERKEN TEŞHİS VE FARKINDALIK

Demans, ekseriyetle geç teşhis konan bir hastalıktır, bu yüzden erken belirtilerin fark edilmesi hayati ehemmiyet taşır.

Dr. Gonzales, bu hususta şunları söyledi:

“Çene kaslarının zayıflaması üzere erken belirtileri göz arkası etmek, demansın gelişimini hızlandırabilir. Bu çeşit değişikliklerin fark edilmesi, tedavi sürecinde kıymetli bir rol oynar.”